16 Mart 2025 - Pazar
ADALETİN SESİ
Günümüzde, toplumun belli kesimlerinde, özellikle de belirli mevki ve makam sahiplerinde, bir tür dokunulmazlık zırhı olduğu açıkça gözlemleniyor.
Yazar - Erdem Talaş
Okuma Süresi: 3 dk.

Erdem Talaş
talaserdem@gmail.com -
Geçmişte azınlılta olan kişilerin bu zırhı kuşandığı düşünülürken, şimdi bu sayının giderek arttığını görüyoruz. Egoist yaklaşımlar, bireylerin ve grupların menfaatlerini ön planda tutarak, toplumsal adaletsizliklere yol açıyor.
Bu durumu gözlemlemek, aslında hepimizin ortak bir sorunu paylaştığını anlamamızı sağlıyor. Suistimaller, yalnızca bireysel çıkarlar uğruna değil, aynı zamanda toplumun genel yapısını da tehdit eden bir olgu haline geldi. Yargı, adaletin sağlanmasında önemli bir rol oynasa da, tek başına bu sorunun üstesinden gelemeyecek kadar yetersiz kalıyor. Çünkü adaletin sağlanabilmesi için, yalnızca yargının değil, aynı zamanda toplumsal bilincin ve etik değerlerin de güçlenmesi gerekiyor.
Egoist yaklaşımlar, bireylerin kendilerini her şeyin üstünde görmelerine yol açıyor. Bu da, güç ve iktidar sahibi olanların, sorumluluk almaktan kaçınmalarına ve suistimallere göz yumulmasına neden oluyor. Ancak bu durum, toplumun genelinde bir çürüme yaratıyor. Her ne kadar yargı, bu suistimallere son verebilecek bir mekanizma olarak öne çıksa da, eğer toplumun her kesiminde bir bilinçlenme sağlanmazsa, adaletin sağlanması mümkün olmayacaktır.
Aslanın kediler tarafından boğulması metaforu, bu durumu oldukça iyi özetliyor. Güçlü olanlar, zayıf olanların haklarını hiçe sayarak, kendi çıkarlarını ön planda tutmaya devam ettiği sürece, adaletin sesi duyulmayacak. Bu nedenle, toplumsal dayanışma ve etik değerlerin yeniden inşa edilmesi, bu sorunun üstesinden gelebilmek için kritik bir öneme sahip.
Sonuç olarak, toplumsal adaletin sağlanabilmesi için sadece yargının değil, aynı zamanda bireylerin ve toplumun ortak bir bilinçle hareket etmesi gerekiyor. Egoist yaklaşımlara karşı durmak, suistimallere son vermek ve adaletin tesisi için hepimizin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi şart. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun gerçek gücü, bireylerin birbirine duyduğu saygı ve adalet anlayışıdır.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları