EFENDİ!
Prof.Dr.Berhan Yılmaz
-Kendi kendini “Kanaat Önderi” ilan eden Efendi hani sen “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında yer almayanın imanından şüphe ederim” dedin ya sana kızmadım, düştüğün hale üzüldüm, bu şirk kokan açıklamandan dolayı sana acıdım.
Aynı; “Cumhurbaşkanı bize çok korkunç bir şey gibi, Cumhurbaşkanı bize Allah gibi geliyor” diyen,
Aynı; “Erdoğan Allah'ın tüm vasıflarını üstünde toplayan bir lider” diyen,
Aynı; “Sayın Erdoğan’a dokunmak ibadettir” diyen,
Aynı; Sayın Cumhurbaşkanına “Allah’ın elçisi hoş geldin” diyen,
Aynı; “Tayyip Erdoğan’ın sözü peygamber sünnetidir” diyen,
Aynı; “Tayyip Erdoğan bizim için ikinci peygamber gibidir” diyen,
Aynı; “Erdoğan’ı görünce salavat getiririz” diyen,
Aynı; “Sayın Cumhurbaşkanımızın sünnetini yerine getiriyoruz” diyen,
Aynı; “Erdoğan için her gün 2 rekât şükür namazı kılınmalı” diyen,
Aynı; “Cumhurbaşkanına itaat etmek farzdır, karşı gelmek de haramdır” diyen,
Aynı; “Peygamber hata yaptı, biz yapmadık” diyen,
Aynı; “AK Partiye vereceğiniz destek, ruz-i mahşerde beraat belgeniz olacak” diyen,
Aynı; “AK Partiye oy vermek imanın icabıdır” diyen,
Aynı; “AK Parti'ye oy vermeyen kâfirdir” diyen,
Aynı; “Erdoğan’a oy verin, cennetin anahtarını alın” diyen kişilere acıdığım gibi acıdım, üzüldüğüm gibi üzüldüm sana ve inan bütün bunları duyan kulaklarım, okuyan gözlerim için Allah’a sığındım ve gözyaşları içinde sabahlara kadar tövbe ettim Allah’a.
Sizlerle birlikte sizlere “susun” diyemeyen, hatta alkışlayarak, söylemlerinize karşı çıkmayarak Allah’a isyanınıza ortak olanlara da üzüldüm ve acıdım.
Gerçi hepiniz sevdiğinizin, davanızın, inancınızın tüccarı olmuş bir halde üç kuruşluk menfaatiniz için bu kadar sevgisiz, saygısız, seviyesiz, hadsiz konuşur, dünyalıklarınız için insanları bu dünyada ve ahirette zora sokacak, kendinizi de Allah’tan edecek ifadelerde bulunurken sizleri ciddiye almamak gerekir. Lâkin bu söylemlere karşı çıkmamak hem sizlerin şirk kokan isyanlarınızı kabul etmek hem de şeytana ve kibre hizmet etmek anlamına gelir ki susmamak, sizleri doğru yola davet etmek her müminin ve insanın görevidir.
Peygamber Efendimizin ifadesiyle; Haksızlık karşısında susarak dilsiz şeytan olmamak için aklımız yettiğince, dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştığımız her ne varsa ibret almak dururken bizlere karşı taassup ve tarafgirlik içinde tavır alanlara da;
“Vatan, millet aşığı bir Mümin olarak Allah’ın rızasını kazanmaktan, imanımızla yaşayıp imanımızla ölmekten, vatanımızın, milletimizin huzurunu, barışını, refahını istemekten, bu yolda çalışmaktan başka bir beklentimiz, arzumuz olmadığını, Yüce Allah’ın ve bizi bilenlerin buna şahit olduğunu söylemekten başka yapacağımız bir şey yoktur.”
AHMET BERHAN YILMAZ