31 Ekim 2024 - Perşembe
Bugün İstanbul’a Sahip Çıkmak, Yarının Türkiye’sine Sahip Çıkmaktır.
Yapılan bu haksızlıklar, sadece bir kişiye değil, tüm ülkeye karşı adalet mücadelesidir. Hukukun zayıflatıldığı bu süreçte, dik durmak ve direnmek zorundayız.”
Yazar - Gizem Yıldırım
Okuma Süresi: 2 dk.
Gizem Yıldırım
yildirimgizem273@gmail.com -
İstanbul’un İradesine Dokunamazsınız
Ülkemizin en büyük şehirlerinden birinin seçilmiş başkanına, Ekrem İmamoğlu’na karşı yürütülen son operasyonlar, hukukun ve adaletin ne denli yaralı olduğunun en somut göstergesi. Esenyurt Belediye Bşk.Prof.Dr Ahmet Özer’in gözaltına alınmasıyla ortaya çıkan bu tablo, yalnızca bir kişinin mücadelesi değil; halkın seçme hakkına, demokrasiye ve ortak vicdana bir saldırı niteliğindedir. Adaletin böylesine savrulması, toplumda her geçen gün daha derin yaralar açıyor.
Bu haksızlık ve hukuksuzluk karşısında susmak, bir nevi bu düzeni onaylamaktır. İmamoğlu’na yapılanlar, bir belediye başkanının ötesinde, halkın iradesine karşı bir baskının simgesidir. Sözde kayyumlar ve hukuki kılıfına uydurulmuş hamleler, ülkemizin geleceğine dair önemli soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Bizler, bu ülkenin insanları olarak; adaletin, hukukun, özgür iradenin teminatı olduğumuzu unutmamalıyız.
Bugün susmak, yarın ülkenin tüm şehirlerinde demokrasiyi kaybetmek anlamına gelir. İstanbul’un iradesine yönelik bu müdahaleler karşısında, “dur” demeyi bilmeliyiz. Halkın seçimine saygı duyulmadığı bir ülkede, adalet ve özgürlük sadece birer sözcük olarak kalır. Bugün benim nezdimde Ekrem İmamoğlu’nun yanında durmak; sadece bir şahsı değil, halkın iradesini, adaletin tesisi için yükselen sesi savunmaktır. Bugün İstanbul’a sahip çıkmak, yarının Türkiye’sine sahip çıkmaktır.
Yorumlar (1)
Tüm Yazıları