Kılıçtaroğlu ve ekibinin ‘’Mutlakbutlan hayali suya düştü’’
Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) uzun süredir devam eden “iç iktidar” tartışmaları, bir kez daha gerçeği gün yüzüne çıkardı: Kılıçdaroğlu ve ekibinin parti içinde yürüttüğü bölme çabaları, ne örgütte ne de tabanda bir karşılık bulmadı.

Erdem Talaş
talaserdem@gmail.com -“Mutlak butlan” davası üzerinden yeniden bir dönüş stratejisi kurmaya çalışan Kılıçdaroğlu’nun hesapları, siyasetin soğuk duvarına çarptı.
CHP’nin 38. Kurultayı sonrası oluşan yeni denge, aslında partinin geleceğe dönük iradesini ortaya koymuştu. Ancak belli ki eski yönetim, bu yeni tabloyu kabullenmekte zorlanıyor. “Mutlak butlan” söylemi, parti içinde bir hukuki argümandan çok, bir siyasi hamleye dönüştürüldü. Fakat ne örgüt ne de kamuoyu bu hamleye itibar etti. Çünkü taban artık kavga değil, istikrar istiyor.
Kılıçdaroğlu’nun, yıllarca verdiği mücadelenin ardından partiyi yeniden “eski düzen”e döndürme çabası, hem siyasi açıdan hem de toplumsal algı bakımından ters tepti. Bugün CHP tabanı, değişim talebini net biçimde dile getirmiş durumda. Bu değişim sadece isimlerde değil, zihniyette de yaşanmak zorunda.
Aslında mesele bir kişiden çok daha büyük: CHP, kendi içinde geçmişle gelecek arasında bir köprü kurmaya çalışıyor. Ancak bu köprüyü sürekli geriye doğru zorlamak, hem partiyi hem de sol siyaseti zayıflatıyor. Kılıçdaroğlu’nun “partiyi kurtarma” iddiası, farkında olmadan partiyi geçmişin gölgesine hapsediyor.
Sonuç itibariyle “mutlak butlan” hayali, hukuken olduğu kadar siyaseten de sona erdi. Bugün CHP için asıl mesele; kişisel hırsları değil, kurucu değerleri ve toplumsal umudu yeniden canlandırmak.
Tarih, partisini ileri taşıyan liderleri hatırlar — kendi geçmişine takılıp kalanları değil.
İşte bu nedenle, Kılıçdaroğlu’nun suya düşen hayali sadece bir dava değil, aynı zamanda bir dönemin kapanışıdır. CHP için yeni bir sayfa açılmıştır; o sayfayı artık geleceğe bakanlar yazacaktır.
