2025 TÜRK TURİZMCİLERİN DÜNYADA 5 KITADA ETKİLERİNİ EN ARTIRACAĞI VE EN HİSSETTİRECEĞİ YIL OLACAK

Turizm sektörünün kalbi “Geçişin Gücü Burada Yaşıyor” temasıyla Messe Berlin tarafından düzenlenen dünyanın en büyük turizm fuarı ITB Berlin’de attı.

Yayın: 09 Mart 2025 - Pazar - Güncelleme: 09.03.2025 18:43:00
Editör -
Okuma Süresi: 14 dk.
Google News
Almanya’nın başkentinde
Berlin Expo Centre City’de 4-6 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen uluslararası turizm
endüstrisinin önde gelen organizasyonlarından biri olan ITB Berlin’in (Berlin Uluslararası
Turizm Borsası) 150 bin metrekarelik fuar alanında, 170 farklı ülkeden 5 bin 800 ü aşkın
katılımcı 3 gün boyunca bütün paydaşlarıyla birlikte seyahat sezonu için tanıtımlar yaptı.
“Seyahat Dünyası Burada Yaşıyor” sloganıyla yola çıkan ve “küresel turizmin geleceği için
standartlar belirlemek” amacını taşıyan fuarın bu yılki resmi konuk ülkesi Arnavutluk’tu.
 
TÜRKİYE 44’Ü MİLLİ KATILIM OLMAK ÜZERE TOPLAMDA 137 FİRMA İLE TEMSİL EDİLDİ
 
Türkiye’den de birçok turizmcinin markalarıyla katıldığı fuarda, Türk
turizmciler Türkiye'nin güzelliklerini, yeniliklerini ve trendlerini sergileyerek tanıttılar.
Türkiye, fuarda 44’ü milli katılım olmak üzere toplamda 137 firma ile temsil edilirken,
turizmciler, Türkiye’nin en önemli pazarlarından birisi olan ‘Alman Turizm Pazarı’na ve
diğer ülkelerden gelen konuklara Türkiye’yi anlatarak, Türkiye’nin bu yılki 65 milyon turist
hedefine katkıda bulundular.
 
7 FARKLI ALANDA 200’DEN FAZLA OTURUM DÜZENLENDİ
 
ITB’de turizmde yapay zekanın kullanımına dair pratik içgörüler sunan yeni AI Track dahil
olmak üzere heyecan verici parkurlarıyla, 7 farklı alanda düzenlenen 200’den fazla
oturumlarla küresel turizmin başlıca sıkıntıları, güncel sosyal ve ekonomik gelişmeler,
dijital dönüşümün sonuçları ve yapay zekanın etkisi, iklim değişikliği ve sürdürülebilir
stratejiler gibi zorluklar da tartışıldı. Fuar kapsamında düzenlenen oturumlardan biri de
‘Dünya Kardeş Kentler Turizm Formu’nun düzenlediği üçüncü destinasyon buluşmasıydı.
Oturumun bu yılki ana konuşmacısı Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek olurken,
Bingen Am Rhein Belediye Başkanı ve aynı zamanda Dünya Kardeş Şehirler Turizm
Forumu Başkanı Thomas Feser ile Federal Almanya Bağımsız Seyahat Acenteleri Birliği
Başkanı (ASR) ve Federal Meclis Turizm Operatörü Anke Budde de birer konuşma
yaptılar.
KÜTÜPHANELER, HAPİSHANELER VE HASTANELER OTELE DÖNÜŞTÜ
 
Oturumun açılış konuşmasını yapan Dünya Kardeş Kentler Turizm Birliği Genel Sekreteri
Hüseyin Baraner, fuarın bu yıl da başarılı geçtiğini vurgulayarak, dünya turizm
sektörünün 2025 sezonu için yoğun bir gayretle müşteri arayışı içerisinde olduğunu
söyledi. Baraner, “Otel sayısı artıyor dünyada bütün kütüphaneler, hapishaneler ve
hastaneler otele dönüştü. Turizmde gelişim ve dönüşüm durmak bilmiyor. Doğa’ya olan
vurgu da günden güne arttı. Gelecek yıl bütün dünyada 7000 otelin projesi devam ediyor.
Rekabet her geçen gün artıyor.” diye konuştu.
 
2025 TÜRK TURİZMCİLERİN DÜNYADA 5 KITADA ETKİLERİNİ EN ARTIRACAĞI VE EN
HİSSETTİRECEĞİ YIL OLACAK
 
Türkiye’nin büyük bir hızla yılda 10 milyon Alman turist sayısına doğru ilerlediğine dikkat
çeken Baraner sözlerine şöyle devam etti:
“Bu yıl Almanya’da toplam 86 milyar Euro’luk tatil ve seyahat satışı gerçekleşecek. Bunun
takriben 7- 7,5 milyar Eurosu’nun da Türkiye hanesine yazılacağı bekleniyor. Oteller,
incoming acenteleri, uçak şirketleri ve Türk kökenli yazılım firmaları kabuklarına sığmıyor
ve uluslararası alanda ağırlıklarını hissettiriyorlar. Almanya’daki Türk kökenli tur
operatörleri CORAL, ANEX ve BENTOUR hem kendi içlerinde büyük rekabete girecekler
hem de piyasalara sundukları ürünler ile büyük Alman operatörlerinin artık dikkatle
izledikleri bir büyüklüğe ulaşacaklar. 2025 Türk turizmcilerin dünyada 5 kıtada en
etkilerini artıracağı en hissedilir yıl olacak.”
 
ALANYA BU YIL ALMAN TURİSTLERLE MUHTEŞEM BİR YIL YAŞAYACAK
ALMAN TURİSTİN MARMARİS’E İLGİSİ VAR ANCAK UÇAKLAR YETERSİZ
 
“Sommer in Alanya” şarkısı destinasyon tanıtım ödülü aldı. Alanya, başarılı bir müzik
tanıtımı kampanyası ile özellikle Alman turistlerin ilgisini çekmiş durumda. Bu yıl Alanya
Alman turistlerle muhteşem bir yıl yaşayacak. Almanların Alanya’ya dönüşü hız kazandı.
Marmaris ise yeşiliyle, doğasıyla yeniden ilgi çekmeye başladı. Ancak uçaklar yetersiz.
Dalaman’a Almanya’dan kasım sonuna kadar en az haftalık 20 uçak daha konması lazım.
Dalaman Almanya’dan haftada 4000 Almanı daha getirecek bir ürüne ve talebe sahip
olmasına rağmen direk charter uçuşları yeterli olmadığı için başarılı pazarlanamıyor.”
 
İKLİMİNİ, HAVASINI VE SUYUNU KORUMAYAN YERLERE İLGİ AZALIYOR
 
“Almanya’da “Klimafasten” kent orucu kampanyaları başladı. Destinasyonlarda 7 hafta
süren bir iklim orucu bu. Kentler yılın belirli zamanında havanın kirlenmesine dair
kampanyalar başlatıyor. Artık iklimini, havasını ve suyunu korumayan yerlere ilgi
azalıyor. Sosyal medya üst seviye varlıklı turistleri sıktı. Almanya’da Sosyal medya seviye
kaybetti. Tüketiciler sosyal medyadan etkilenmeyi azalttıkça, oteller ve destinasyonlar
radyo ve basılı medya reklamları yeniden önem kazandı.”
 
ERKEK: DENGELİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE İNSAN ODAKLI TURİZM TOPLUMLARI BİRBİRİNE
KAVUŞTURUYOR
 
Dünya Kardeş Kentler Turizm Formu’nun düzenlediği üçüncü Destinasyon Buluşması’nın
bu yılki ana konuşmacı olan Çanakkale Belediye başkanı Muharrem Erkek yaptığı
konuşmada renk, dil, din veya etnisite fark etmeksizin barışın yaşamın temeli olduğuna
inandığını belirterek şunları söyledi:
“Turizm, bu barışın pekiştirilmesinde, kültürel anlayışı teşvik etmede ve ekonomik
gelişimi kolaylaştırmada önemli bir rol oynuyor. Turizm, şehirlerimiz arasındaki mesafeleri
kısaltıyor, kültürlerimizi birleştiriyor ve özellikle dengeli, sürdürülebilir ve insan odaklı
turizm öncelikle toplumları birbirine kavuşturuyor. Birlikte, barış ve umut inancı ile
hareket etme gücüne sahibiz. Toplumlar arası yeni köprüler inşa ediyoruz, duvarlar
eskide kaldı, kalmalı da. Mevcut zorlukları aşan uluslararası işbirliği ateşini harlıyoruz.
Kardeş şehirlerimiz, nelerin mümkün olduğunu gösteriyor ve birlikte daha barışçıl ve adil
bir dünya yaratma çabamız devam ediyor.”
 
ÇANAKKALE BİR BARIŞ KENTİDİR
 
“Çanakkale de, uzun yıllardır partner, kardeş şehirlerimizle aktif bir şekilde iş birliği
yapıyoruz. Barış Kenti olarak bilinen ve 164 bin nüfusunun yaklaşık 19 bin 800 ü Türkler
oluşan Almaya’nın Aşağı Saksonya eyaletinin üçüncü büyük kenti olan Osnabrück de
bunlardan biri. Çanakkale bir barış kentidir. Ortak bir çaba ve dayanışmanın,
topluluklarımızı nasıl zenginleştirebileceğini biliyoruz. Böyle bir iş birliğinden doğan
sinerji, ekonomik başarı ve sosyal refahı da beraberinde getirmesi için çalışmalarımızı
hızlandırıyoruz.”
 
GELECEK NESİLLERİN MİRASLARINI KEŞFETMELERİ İÇİN DAVET
 
Yenilikleri kutlamak ve fikir alışverişinde bulunmak için toplandığımız bu süreçte,
dünyamızın antik şehirlerinin ve temsil ettikleri zengin kültürel mirasın derin önemini
vurgulayan bir etkinliği duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Bildiğiniz gibi, ben Çanakkale
Belediye Başkanıyım. Kentim, dünyanın en önemli antik şehirlerine ev sahipliği yapan bir
yer. Bu şehirler, Troya, Assos ve ünlü Hellespont Boğazı’yla bilinir. Bu tarihi yerlerin
korunması sadece bir koruma eylemi değildir. Bu, gelecek nesillerin miraslarını
keşfetmeleri için bir davettir. Bu anıtların kırılganlığı, zamanın ve modernitenin etkilerinin
yıkımından korunmalarını sağlamak için koruma çabalarına katılmamızı gerektirir. Bu
hazineleri koruma taahhüdünde bulunalım ve tarihin ışığını genç nesillere aktarmamızı
sağlayacak sürdürülebilir bir çerçeve oluşturalım.
 
EKİM AYINDA DÜZENLENECEK GLOBAL ANTİK KENTLER TURİZM VE KÜLTÜR
ZİRVESİ NDE SESLERİMİZİ BİRLEŞTİRELİM
 
Sadece koruma yetmez! Bu sürece genç bireyleri dahil etmeli ve bu antik şehirlerin
sunduğu zenginliklere olan meraklarını ve takdirlerini ateşlemeliyiz. Bu yerlerin kültürel
 
önemi konusunda hem gençleri hem de turistleri eğitmek kritik öneme sahip. Hikayeleri
paylaşarak ve ilgi uyandırarak, mirasımızı takdir eden ve onun korunmasında aktif rol
oynayan bir nesil yetiştirebiliriz. Bu vizyonu aklımızda tutarak, Ekim ayının sonunda
memleketim Çanakkale de ilk Global Antik Kentler Turizm ve Kültür Zirvesi ni
düzenleyeceğimizi duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Hepinizi bu önemli zirve için
Çanakkale’ye davet ediyorum. Seslerimizi birleştirelim, iç görülerimizi paylaşalım ve
geçmişimizi onurlandıran ve daha iyi bir gelecek için yol açan yolları birlikte keşfedelim.
Birlikte, antik kentlerin sunduğu paha biçilmez mirası takdir edip koruyacak olan bir
sonraki nesli güçlendirebiliriz.”
 
FESER: TRUMP’IN YENİDEN SEÇİLMESİ KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZ KÜRESEL BİR
DEĞER KAYMASINI GÖSTERİYOR
 
Bingen Am Rhein Belediye Başkanı ve Dünya Kardeş Şehirler Turizm Forumu Başkanı
Thomas Feser ise destekleyici bir konuşma yaparak:
“Zorlayıcı siyasi manzaralar, küresel gerilimler ve her birimizin hayatını etkileyen
tehditlerle dolu bir dönemde, ortaklık bağlarını güçlendirmek ve turizmi birleştirici bir
unsur olarak teşvik etmek bizim görevimizdir. Ukrayna ve Gazze gibi ülkelerdeki savaşlar,
barışın kırılganlığını hatırlatıyor. Amerika Birleşik Devletleri nde Donald Trump’ın yeniden
seçilmesi ve Avrupa genelindeki seçimlerde aşırıcı partilerin şaşırtıcı derecede iyi sonuçlar
elde etmesi, karşı karşıya olduğumuz küresel bir değer kaymasını gösteriyor. Ancak
bunlar aynı zamanda bir çağrıdır. Anlayış ve iş birliği için yorulmadan çalışmamız adına
bir çağrı.”
 
KARDEŞ ŞEHİRLER DAYANIŞMANIN CANLI KANITLARIDIR
 
“Biz, hevesli gençler ve deneyimli liderler topluluğu olarak sürdürülebilir kalkınmaya ve
mesleki eğitime odaklanan bir platform yaratma fırsatına sahibiz. Ancak aynı zamanda,
çok çeşitli görevler arasında dengeyi sağlamamız gerekiyor. Ortak amacımız, şehirlerimiz
ve bölgelerimiz arasında değişimi ve turizmi teşvik etmek, istihdam yaratmak ve
ekonomik yapıların küresel krizlerin fırtınalarından korunmasını sağlamak. Jeopolitik
belirsizlikler, sosyal gerginlikler ve ekonomik dengesizliklerin başlıkları ele geçirdiği bir
ortamda, uluslararası iş birliği bir umut ışığıdır. Kardeş şehirler, sadece toplumsal
bütünleşmenin sembolleri değil, aynı zamanda kültürlerin, fikirlerin ve değerlerin canlı bir
değişiminin de sembolleridir. Dayanışmanın canlı kanıtlarıdır ve barış ile anlayışı
kolaylaştırır.”
 
TURİZM, KÜLTÜRLERARASI DEĞİŞİMİ SAĞLAYAN VE EKONOMİK YARARLAR DA
GETİREBİLEN GÜÇLÜ BİR İTİCİ GÜÇ
 
“Değişen küresel değerler, şehirlerimiz arasındaki ilişkileri etkileyebilir. Ancak, kendimizi
ulusal çıkarlarla yönlendirmeye bırakmak yerine, hoşgörü, açıklık ve çeşitlilik ilkelerini
savunmalıyız. Bu değerler zayıflığın değil, gücün bir işaretidir. Bu değerler, fırsatları
yakalamamıza ve engelleri birlikte aşmamıza olanak tanır. Turizm, kültürlerarası değişimi
sağlayan ve ekonomik yararlar da getirebilen güçlü bir itici güçtür. Turizmi teşvik etmek,
şehirlerimizin kültürel ve ekonomik hazinelerini korumanın ve artırmanın anahtarıdır. Bu
değişim, anlayış ve iş birliğinin gelişebileceği köprüler kurma davetidir.”
 
BUDDE: TURİZM SADECE BİR EKONOMİK MOTOR DEĞİL, AYNI ZAMANDA KÜRESEL İŞ
BİRLİĞİ İÇİN BİR ARAÇ
 
Federal Almanya Bağımsız Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı (ASR) ve Federal Meclis
Turizm Operatörü Anke Budde, turizmin barış, karşılıklı anlayış ve kültürel değişim
anlamına geldiğini ifade ederek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her gün bunun tanığı oluyoruz. Her turizm bölgesinde, farklı geçmişlere sahip insanlar
bir araya geliyor. İster ortak turlarda, ister etkinliklerde, ister otellerde. Bu karşılaşmalar
bağlantılar oluşturur, önyargıları yıkar ve karşılıklı anlayışı teşvik eder. Turizm sadece bir
ekonomik motor değil, aynı zamanda küresel iş birliği için bir araçtır. Küresel gayri safi
yurtiçi hasıla içinde yaklaşık %10'luk payı ile bu sektör milyonlarca iş yaratmakta ve
altyapıya yatırımlar ile kültürel miras ve doğanın korunmasını teşvik etmektedir. Aynı
 
zamanda, insanları bir araya getirerek ve kültürlerarası diyalogu mümkün kılarak
kültürler arasında bir köprü işlevi görmektedir.”
 
TURİZM SEKTÖRÜ DÜNYA SAHNESİNDEKİ GELİŞMELERE YAKINDAN BAĞLI
 
ASR Başkanı Budde, konuşmasına mevcut küresel durumun bu hayati sektörü nasıl
etkilediğine, karşılaşılan zorluklara ve bunların üstesinden nasıl gelinebileceğine dair
bilgiler vererek devam etti. Turizm sektörünün dünya sahnesindeki gelişmelere yakından
bağlı olduğunu, jeopolitik, iklimsel ve ekonomik zorlukların, insanların seyahat kararlarını
doğrudan etkilediğini ve turizmcilere önemli görevler sunduğuna değinerek konuşmasını
şöyle noktaladı:
 
JEOPOLİTİK ZORLUKLAR
 
“Almanya ve Avrupa'da meydana gelen ırkçı ve İslamcı saldırılar, Rusya nın Ukrayna ya
karşı illegal saldırgan savaşı ve Ortadoğu'daki gerginlikler birçok seyahatçinin güvenlik
hissini olumsuz etkiliyor. Bu belirsizlikler, bazı bölgelerin kaçınılmasına neden olmakta ki
bu durum sadece etkilenen ülkeleri değil, komşu destinasyonları da ekonomik olarak
zorlanmakta. Ayrıca, havayolları bu çatışmalar nedeniyle uçuşları yeniden yönlendirmek
zorunda kalmaktadır. Bu, yalnızca daha uzun seyahat sürelerine değil, aynı zamanda son
olarak seyahatçilere yansıtılan daha yüksek maliyetlere de yol açar.”
 
İKLİMSEL ZORLUKLAR
 
“İklim değişikliği de sektörümüzü etkilemektedir. Yunanistan'daki orman yangınları ve
Asya daki sel gibi doğal afetler, seyahat destinasyonlarını ciddi şekilde etkiliyor. Bu, ya
yıkılan altyapı ya da potansiyel misafirlerin yaşadığı belirsizlik yoluyla gerçekleşiyor. Bir
başka örnek ise, Alpler'de kar eksikliği, kış turizmini tehdit etmekte ve destinasyonları
yapay kar üretimi veya yıl boyu alternatifler geliştirmeye zorlamakta.”
 
EKONOMİK BELİRSİZLİKLER
 
“Birçok hane için ekonomik durum zor. Artan yaşam maliyetleri ve yüksek enflasyon,
seyahatçilerin daha fiyat duyarlı hale gelmesine ve daha fazla uygun fiyatlı teklifler
aramasına neden oluyor. Aynı zamanda, sektördeki iş gücü eksikliğini de hissediyoruz.
Otellerde, restoranlarda veya havayollarında, personel eksikliği daha uzun bekleme
sürelerine ve hizmet kalitesinde düşüşe neden oluyor. Hamburg ve Münih deki
havalimanlarında meydana gelen grevler ve toplu ulaşımda yaşanan aksaklıklar durumu
daha da kötüleştiriyor. Ayrıca, Almanya daki yüksek lokasyon maliyetleri, uluslararası
karşılaştırmalarda rekabetçiliğimizi etkiliyor.”
 
SİYASİ BELİRSİZLİKLER
 
“Son olarak, siyasi belirsizlikler seyahat davranışını etkiliyor. Daha sıkı vize
düzenlemeleri, ticaret çatışmaları veya yeni düzenlemeler uluslararası seyahati karmaşık
hale getiriyor ve hem seyahatçiler hem de sağlayıcılar için ek engeller oluşturuyor.
Turizm için çok barış önemli. Barış, gelişen bir turizm endüstrisi için vazgeçilmezdir.”
 
Fulya OMAÇ / Berlin – ALMANYA
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732