TATSIZ TUZSUZ BİRTAKIM ŞEYLER
Geleceğe umut yazmak istiyorum ve gençlere yeni baharların çiçek kokan sokaklarını. Fakat dedim ya tadı kaçtı yazının Urfa’da12 yaşında dünya güzeli bir kardeşimizin kendini astığı haberiyle. 12 Yaşında bir çocuk...
Öznur ATAYETER
derinhaberkurumsal@gmail.com -Gecikmiş olsa da gelmeye çalışan, nazlı bir yaz mevsiminin sıradan bir pazar gününde belki limonlu çayla, belki de sade bir Türk kahvesi eşliğinde, okunası türden köşe yazısı yazmaya hazırlanırken gündeme şöyle bir göz atayım dedim. Atmaz olaydım. Sadece benim değil, duyarlı her vatandaşın son günlerde oldukça eleştirdiği ve gündemden düşmeyen düzensiz göçmen ve sınır güvenliği sorunu konusunu araştırıp köşemde işlemek üzere araştırmalara başlamıştım ki, kendimi Tatvan’da gazeteci meslektaşımız Sayın Sinan Aygül’e yapılan saldırıyı okurken buldum. Aygül’ün Tatvan Belediyesi’ne ait usulsüzlük iddiaları içeren haberler yapması, Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin değil de onun yeğeninin ve koruma polisinin oldukça canını sıkmış olacak ki yolda her şeyden habersiz yürüyen Aygül’e arkasından yaklaşarak, bir insanın en savunmasız anında saldırıp darp etmişler. Zira Sayın Geylani’nin canını sıkmış olsa kendisi de pekâlâ kent meydanında dövebilirdi(!) Sonuç itibariyle Tatvan Belediye Başkanı’nın koruma polisi ve yeğeninin bir gazeteciye sırf işini yapıyor diye saldırması bu harika pazar gününde yazacağım okunası yazının tadını kaçırdı.
Gözümü bu vahşi haberden çekerken, cumartesi günü hayallerindeki okullara ulaşmak için sınava giren değil de birkaç dakika ile sınavı kaçırarak bu hayalleri bir yıl ertelemek zorunda kalan öğrenci arkadaşların haberlerine çevirdim. Her yıl anı hezimet, aynı telaş, aynı stres. Harika bir sistemde eğitim alarak, tam donanımla mezun olan güzel gençlik, bir de eşit şartlarda eğitim alıyormuş gibi tek bir sınav sistemi üzerinden test edildi. Bazıları edilemedi geç kalmışlardı. Öyle bir maraton ki bu bir tanesi de çıkıp Fransız lisesi ya da Robert Lisesi mezunu ile beni nasıl aynı sınava tabi tutarsın diyemedi. Çünkü yetişmesi gereken bir sınav vardı. Sızlanmak, isyan etmek ne haddine. Koş gençlik! Kapı kapanmadan, zaman dolmadan koş. Hayallerine koş! Tabi senden önce varacağın yere kestirmeden gidecek olan Robert’liden sonraki sıralamaya girmek için koş olur mu? Tam nazlı nazlı olsa da gelmeye çalışan yaz mevsiminin sıradan bir pazar gününde, harika ve okunası bir araştırma yazısına çalışırken, tadı kaçtı yazının birkaç gencin gözyaşları içinde ve çaresizce kapanmış demir okul kapılarında takılı kalan bakışlarıyla.
Geleceğe umut yazmak istiyorum ve gençlere yeni baharların çiçek kokan sokaklarını. Fakat dedim ya tadı kaçtı yazının Urfa’da12 yaşında dünya güzeli bir kardeşimizin kendini astığı haberiyle. 12 Yaşında bir çocuk...