Tek amacım çocuğum ve kendi canımı korumaktı

Samsun'da, özel harekat polisi eşi Emrullah Çitil'i, tabancayla öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan Yasemin Çitil, yapılan duruşmada pişman olduğunu söyleyerek, "Tek amacım çocuğumun ve kendi canımı korumaktı" ifadelerini kullandı.

Yaşam Yayın: 25 Kasım 2021 - Perşembe - Güncelleme: 25.11.2021 21:08:55
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

Tekkeköy ilçesi 19 Mayıs Mahallesi'nde 15 Temmuz akşamı meydana gelen olayda, 5 yıllık evli ve 1 erkek çocukları olan Yasemin-Emrullah Çitil çifti arasında tartışma çıktı.

6 EL ATEŞ ETTİ

Tartışmanın büyümesiyle Yasemin Çitil, silahını aldığı polis eşi Emrullah Çitil'e 6 el ateş etti. Yaralanan Emrullah Çitil, 1'inci kattaki evlerinin balkonundan kaldırıma düştü. Yüzüstü beton zemine düşen Çitil'e eşi balkondan 2 el daha ateş etti. Sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan Emrullah Çitil, kurtarılamadı. Gözaltına alınan Yasemin Çitil, 'eşi kasten öldürme' suçundan tutuklandı. Emrullah Çitil'in cenazesi ise memleketi Sivas'ta toprağa verildi. Olayın ardından çiftin çocukları M.A.Ç, geçici olarak mirasçılık belgesi ile Yasemin Çitil'in babası Bayram Çakmak'a verildi.

YENİ GÖREV YERİ OLAN VAN'A GİTMESİNİ İSTEMİYORDU

Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Yasemin Çitil hakkında 'Eşi kasten öldürme' suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Samsun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Yasemin Çitil hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede, Yasemin Çitil'in eşinin, yeni görev yeri olan Van'a gitmesini istemediği yönünde attığı telefon mesajları yer aldı.

Davanın bugün görülen duruşmasına sanık Yasemin Çitil'in yanı sıra tarafların yakınları ve sanık avukatları Esmanur Çakmak ile İrfan Kalaycı da katıldı.

"ANLAŞMALI BOŞANMAK İSTEDİM"

Duruşmada savunma yapan Yasemin Çitil, "Eşim öncesinde beni 7 yıl boyunca sürekli darbetmişti. Darp nedeniyle 1 kez kendisini şikayet etmiştim. Savcılığa ifade vermeye gittik ancak dava açılmadı. Eşim uzaklaştırma aldı. Yani öncesinde eşim beni darbediyordu. Olay günü de çayı koymaz ve kahvaltıyı hazırlamazsam darbedileceğimden endişe etmiştim. Eşim valizlerini toplayıp evden gitmek istedi. Ben de eşime 'Emrullah bu şekilde gitme gel konuşalım, anlaşmalı boşanalım' dedim. Artık istemediğimi söyledim. Bu şekilde olmayacağını söyledim. Eğilip valizini dış kapıdan almak istedim. Saçımı tutup yere yatırdı. Boğazımı sıkmaya başladı. Nefesim tamamen kesildi o sırada. 'Seni öldüreceğim artık, ne boşanması, benden ayrılamazsın' dedi. Oğlumun çığlık sesleri yükseldi. Eşim beni bıraktı, hemen ayağa kalktım. 'Demek sen benden ayrılacaksın, bu gözlerle bir başkasına mı bakacaksın?' diyerek iki parmağını iki gözüme soktu. O ara eşim, babamı aradı. 'Yasemin'i öldüreceğim, buraya gelin' dedi. Ben de, 'sakın tek gelmeyin baba, beni öldürecek, polisle birlikte gelin' diye bağırdım. O arada eşim, mutfağa doğru gitti ben de akabinde yatak odasına giderek ailemi aradım. Tam hatırlamıyorum ama annem ya da babamdan biriyle konuştum, 'Hepimizi öldürecek, tek gelmeyin polisle birlikte gelin' dedim" diye konuştu.

"TEK FARK ETTİĞİM, SİLAHTAKİ MERMİLERİN BİTMİŞ OLDUĞUYDU"

Eşinin silahını kendini ve çocuğunu korumak için aldığını anlatan Yasemin Çitil, "Oğluma doğru gittiğimde eşimin, valizinden siyah renkte tabancasını çıkardığını gördüm. Silahı çıkarınca bizi öldüreceğinden emin oldum. Silahı çekti, birkaç kez doldur boşalt yaptı. 'Benden boşanamazsın, seni öldüreceğim, buradan hepimizin ölüsü çıkacak' dedi. Yalvardım, ağladım ve yapmamasını söyledim. Ayrılmak istediğimi yineledim. Eşim bağırmaktan boğazı tahriş olmuştu. Oğlum da çok ağlamıştı. Birlikte tezgahın oradaki suyu içmeye başladılar. Bu esnada maktul, tezgahın üzerine silahını bırakmıştı. Tezgahla balkon kapısı çok yakındır. Bu esnada kapı çalmaya başladı. Babam, 'Kapıyı açın' diye bağırmaya başlamıştı. Emrullah fevri davranmaya başladı ve bir anda silaha yeltendi. Ben kapıyı açmak istedim. Eşim silaha yeltenince ben ondan önce davrandım. Tek amacım beni ve çocuğumu öldürmemesini sağlamaktı. Silahı elime aldım, sıkı sıkı tuttum ve kesinlikle ona doğrultmadım. Amacım kesinlikle onu öldürmek ya da onu hedef almak değildi. Silah elimde kapıya yöneldiğimde eşim üzerime hamle yaptı, bu hamlesi nedeniyle elimdeki silah patladı. Sonrasında kulağıma bir çınlama sesi geldi, devamındaki eylemlerimi hatırlamıyorum. Tek hatırladığım eşimin balkondan atladığıydı. Tek fark ettiğim şey ise olay bitiminde silahtaki mermilerin bitmiş olduğuydu. Sonrasında silahı koltuğun üzerine attım ve kapıyı açtım. Yaptığım eylem nedeniyle çok pişmanım, tek amacım, çocuğumun ve kendi canımı korumaktı" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanık Yasemin Çitil'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 11 Ocak tarihine erteledi.

AVUKAT: OLAY MEŞRU MÜDAFAADIR

Duruşma sonrası açıklama yapan avukat İrfan Kalaycı, "Bugün Dünya Kadına Karşı Şiddet Farkındalık Günü ancak kendisini şiddete karşı korumak isteyen bir kadının, yanlış anlaşılmalar neticesinde tutukluluğunun devamına karar verildi. Biz, bir hukukçu olarak bu kararın doğru olmadığını düşünüyoruz. Çünkü buradaki kadın, saldırı altında ve kendini korumak durumunda kalmıştır. Bu kararla, 'Biz kadınları savunamıyoruz, savunanları da cezaevine atıyoruz' demiş oluyoruz" dedi.

Sanığın bir diğer avukatı Esmanur Çakmak ise, "Olay tamamen meşru müdafaa kapsamındadır. Müvekkilimiz eşini isteyerek öldürmedi. O an başka çıkış yolu olmadığı için olay yaşandı. Keşke böyle olmasaydı elbette ama kadının içinde bulunduğu durumu düşünerek yaşanılan hadisenin hayatın olağan akışında olduğunu görmekteyiz" diye konuştu.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732