Avrupa’dan Latin Amerika’ya, Afrika’dan, Asya ve Balkanlara virüsle bir yıl

İnsanların günlük alışkanlıklarını ve hayatı algılayış şeklini kökünden değiştiren yeni tip corona virüsü dünya genelinde can almaya ve insanların sağlıklarını, sosyal ve ekonomik hayatlarını tehdit etmeye devam ederken; Almanya, İtalya, Küba, Rusya, Yunanistan, Fas, Kosova ve Azerbaycan’da yaşayanlar ülkelerindeki pandemi sürecini, salgının hayatlarına etkilerini değerlendirdi..

Gündem Yayın: 10 Mart 2021 - Çarşamba - Güncelleme: 10.03.2021 20:13:43
Editör -
Okuma Süresi: 28 dk.
Takip EtGoogle News
Bir harita ve yazı görseli olabilir
Covid19’un Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından geçtiğimiz yıl 11 Mart’ta küresel
salgın ilan edilmesinin ardından bir yıl geride kaldı. Bir yıllık süreçte dünya genelinde
Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2 milyon 616 bin 845’e, vaka sayısı 117
milyon 997 bin 586’ya ulaştı (9 Mart itibariyle). 93 milyon 671 bin 138 hasta da iyileşti.
WHO verilerine göre dünya genelinde toplam 268 milyon 205 bin 245 aşı dozu uygulandı.
Türkiye’de ise 9 Mart 2021 tarihi itibarıyla 2 milyon 807 bin 387 onaylanmış vaka, 2
milyon 640 bin 669 iyileşen varken, virüs nedeniyle 29 bin 160 hasta yaşamını yitirdi.
Dünya genelinde milyarlarca insanı sağlık, ekonomik ve sosyal anlamda etkileyen ve
evlerinden dışarı çıkmamalarına sebep olan yeni tip corona virüsü, Çin’de ortaya çıktıktan
sonra önce Asya ülkelerini etkisi altına aldı, Mart-Mayıs ayları arasında İspanya, İtalya,
İngiltere başta olmak üzere Avrupa genelinde etkisini htirdi, daha sonra Amerika
kıtasına ulaştı. Antarktika kıtasında ise ilk kez geçtiğimiz yıl Aralık ayı sonunda Şili’ye ait
bir araştırma üssünde Covid-19 vakaları tespit edildi.
HER ÜLKE KENDİ ÇAPINDA DEĞİŞİK PANDEMİ ÖNLEMLERİ ALDI
WHO, geçtiğimiz yıl küresel pandemi ilan ettikten iki gün sonra 13 Mart’ta da
Avrupa'nın koronavirüs krizinin merkez üssü haline geldiğini bildirdi. Günümüz de ise
ABD, Hindistan, Brezilya, Rusya, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Türkiye ve Almanya
virüsün en çok görüldüğü ülkeler. Irk, dil, din, zengin, fakir, güçlü, zayıf, er, general
ayırımı yapmayan Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin en fazla olduğu ülkeler ise
ABD, Brezilya ve Hindistan. En yüksek ölüm oranına sahip ülkeler ise Belçika, Slovenya,
Birleşik Krallık ve İtalya. Hızla yayılan ve tüm dünyada hayatı ve ekonomiyi adeta felç
eden salgında her ülke kendi çapında değişik pandemi önlemleri aldı. ABD, ulusal acil
durum ilan ederken, İspanya ve İtalya’da ülkelerin tamamı bir dönem karantina altına
alındı. Bulgaristan, virüsün yayılmasını engellemek için ülkede olağanüstü hâl ilan etti.
Suudi Arabistan, Kâbe'de tavafı kısıtladı. Uçak seferleri, spor karşılaşmaları, karnavallar,
konserler, fuarlar, etkinlikler vs. iptal edildi veya ertelendi. Ülkeler ve şehirler arası
seyahat kısıtlamaları, sokağa çıkma kısıtlamaları, evden çalışma, kamu kurumlarında yeni
mesai düzenlemeleri, restoran ve cafelerin kapatılması, okullarda yüzyüze eğitime ara
verilip evden online eğitime geçilmesi, 65 yaş üstü ve 20 yaş altına sokağa çıkma
saatlerinde kısıtlama getirilmesi gibi çeşitli önlemler alındı.
Bir Mürsel Namlı görseli olabilir Bir bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar, açık hava ve anıt görseli olabilir
SAĞLIĞIN VE ÖZGÜRLÜĞÜN PAHA BİÇİLMEZ OLDUĞUNU ÖĞRENDİK
Covid-19 dünyayı sarsmaya, dengeleri değiştirmeye devam ediyor. Salgının tehlikesi
henüz geçmemekle birlikte, neden olduğu etki ve değişimin ne kadar süreceği ise
bilinmiyor. Bireysel ve sosyal hayatımız üzerinde ani ve beklenmedik etkiler yaratan
Virüs, herkesin gelecekle ilgili hayallerini ve planlarını da altüst etti. Hayattaki en önemli
şeyin ise sağlık olduğunu öğretti. Virüs ayrıca hijyenin önemini, özgürlüğün paha biçilmez
olduğunu, hastalığın yayılmasını engellemeye ve hastaları iyileştirmeye çalışan
sağlıkçıların hayatımızda ne kadar kritik rol oynadıklarını, insanlığın çok kırılgan olduğunu
ve yeryüzünden silinebilme ihtimalini, an’ı yaşamanın önemini, bütün insanların temelde
aynı olduğunu, sarılmanın - dokunmanın önemini, sürdürülebilirliğin olmazsa olmaz
olduğunu ve yeni dünya düzenine geçmemiz gerektiğini de öğretip, farkına varmamızı
sağladı. Pandemide evde kalma doğanın da kendini yenilemesini, insanoğlunun doğaya
ve canlılara aslında ne kadar çok zarar verdiğini de gösterdi.
 
Bir 1 kişi görseli olabilirBir 1 kişi, ayakta ve su kütlesi görseli olabilir 
PANDEMİDE GIDA - İLAÇ SEKTÖRLERİ İVME KAZANIRKEN TURİZM VE
HAVACILIK SEKTÖRLERİ İNİŞE GEÇTİ
Corona virüsü salgınında vaka sayıları tırmandıkça, ülkelerin ekonomileri de hızla inişe
geçti. Alışılagelen düzeni alt üst eden küresel salgın ‘yeni normal’ sosyal mesafeyi zorunlu
kılınca, milyonlarca kişi ya işsiz kaldı ya da gelir kaybına uğradı. Teknoloji, gıda, ilaç ve
kargo sektörleri bu dönemde yükselişe geçerken, havacılık, seyahat ve turizm sektörleri
küresel krizden en çok etkilenen sektörler oldu.
AŞI TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIK
Resmi verilere göre, 100 milyondan fazla insana bulaşan corona virüsüne karşı aralarında
Türkiye’nin de olduğu birçok ülkedeki ilaç ve sağlık şirketleri aşı geliştirmeye başladı.
Çin, Almanya, Rusya, ABD ve İngiltere'de üretilen aşılar dünya genelinde dağıtılırken,
aşılama konusunda dünyanın dört bir yanındaki hükümetler aşıları en kısa sürede almak
ve vatandaşlarına sunmak için yoğun çaba gösteriyor. Özellikle mRNA teknolojisini
kullanan Pfizer/BioNTech aşısı ile Türkiye’de hem test edilen hem de kullanılan Çin’in
geliştirdiği geleneksel aşısında rekabet üst düzeyde. En çok aşı yapan ülkeler arasında ilk
sırada yer alan İsrail’in ardından ABD, Çin ve İngiltere aşılama konusunda en hızlı
davranan ülkeler konumunda. WHO açıklamalarına göre, yaklaşık 130 ülkede tek doz aşı
bile yapılmadı ve dünya çapında uygulanan aşıların yüzde 95’i sadece 10 ülkede
bulunuyor. Aşılamayla virüsün seyrinin azalacağı ve normal hayata başlamada aşının
tünelin ucundaki ışık olduğu düşünülüyor. Yeni mutasyonlar oluşturmaya devam eden
Koronavirüs bir yılda 12 bin mutasyon geçirdi. Bunların içinde İngiltere,
Güney Afrika ve Brezilya mutasyonları ön plana çıkıyor. Halen kullanımda olan aşılardan
hiçbirinin virüste gelişen mutasyonlara karşı etkili olup olmadıkları ise bilinmiyor. Dünyayı
etkisi altına alan koronavirüs salgınında aşının bulunması insanlara umut vadetse de
birçok insan pandemi yüzünden psikolojik ve fiziksel sorunların kıyısında yaşamaya
başladı.
Bir 1 kişi, ayakta ve açık hava görseli olabilirBir 1 kişi görseli olabilir 
ALMANYA AŞIDAN SONRA ŞİMDİ DE TEST KİTİ ÜRETTİ
Almanya, insanların evde kendilerine yapabilecekleri koronavirüs testleri üreterek 6
Mart'ta satışa sundu. İçinde 5 test bulunan bir paketin fiyatı yaklaşık 25 Euro olarak
belirlendi. Hızlı testin pozitif çıkması halinde PCR testi ile doğrulanması
gerekiyor. Almanya Federal İlaç ve Tıbbi Ürünler Enstitüsü, vatandaşlar tarafından
uygulanabilen bu testlere ilk onayı 24 Şubat'ta vermişti. Testlere ilgi oldukça yoğun.
TÜRKİYE 1 MART’TA KADEMELİ NORMALLEŞMEYE GEÇTİ
1 Mart itibariyle Türkiye’de kademeli normalleşmeye geçildi. Düşük ve orta riskli illerde
corona virüsü önlemleri kısmen gevşetildi. Bu kapsamda restoranlar ve kafeler tekrar
açıldı, yüz yüze eğitim başladı ve kamu kurumlarında normal mesai düzenine geçildi. 65
yaş üstü ve 20 yaş altı grubundakilerin sokağa çıkma kısıtlamaları kaldırıldı. Yüksek riskli
illerde kısıtlamalar biraz daha yoğun uygulanırken, çok yüksek riskli illerde bir değişiklik
yapılmadı.
Dünya genelinde yaklaşık bir yıldır hem sağlık anlamında hem de ekonomik olarak
hayatta kalma mücadelesi verilirken, pandeminin çeşitli ülkelerdeki (Almanya, İtalya,
Küba, Yunanistan, Fas, Azerbaycan, Rusya ve Kosova) insanların hayatlarına yansıyan
etkileri ise şöyleydi:
Bir 1 kişi görseli olabilir 
Bir 1 kişi ve iç mekan görseli olabilir
ALMANYA’DA TEDBİRLER GEVŞETİLMEYE BAŞLANDI
Almanya'da yaşayan yabancı kökenli milletlerin başında yer alan Türkler de ülkedeki
pandemi sürecini sancılı yaşadı. Almanya’nın Hamburg kentinde 38 yıldır yaşayan Avrupa
Türk Gazeteciler Birliği üyesi ve Avrupa Postası adlı bir haber portalının yöneticisi Adil
Yiğit, gazeteci gözüyle Almanya’daki pandemi sürecini şu şekilde değerlendirdi:
“Almanya’da coronayı önlemeye yönelik tedbirler 28 Mart tarihine kadar uzatıldı. Birçok
Avrupa ülkesinde gevşeme yaşanırken, Almanya hükümeti İngiltere ve Güney Afrika’da
görülen yeni varyantın hızla yayılması dolayısıyla tedbirleri uzatmayı karar kıldı. Merkel
hükümeti ilk döneminde akılcı pratiksel çözüm üretse de ikinci döneminde birçok kimseyi
tatmin edemedi ve şu anda hükümetin corona uygumaları sorgulanmaya başlıyor. Öte
 
yandan başbakan Merkel'in tedbirlerin devamı içerikli açıklamasına rağmen 16 eyaletin
6'sında ciddi anlamda tedbirlerde gevşemeler başladı. 8 Mart pazartesi gününden itibaren
de ülke genelinde kitapçılar, çiçekçiler ve bahçe mağazaları yeniden açıldı. İki hafta önce
bazı eyaletlerde okullarda yüz yüze eğitim kısıtlamalı da olsa başlamış, geçen hafta
pazartesi günü de yaklaşık 2,5 aydır kapalı olan berberler yeniden açılmıştı. Almanya'da
hükümetin ikinci dönemde korona sürecini iyi yönetememesi insanların bir bölümünü
komplo teorilerine inandırır oldu. İnsanlara beyin çipi takılacak vb. dedikodularına
inanarak korona önlemlerini protesto gösterilerine katılanların sayısı, özellikle de ırkçı
partileri destekleyen çevrelerde çoğaldı. Avrupa Birliği'nin salgına rağmen serbest
dolaşımı düzenleyebilmek için 'aşı pasaportu' uygulamasına geçmeye hazırlanması, bu
çevreler arasında kuşkuları daha artırdı.”
İŞLETMELERE BİR YIL ÖNCEKİ CİRONUN YÜZDE 75'İ VERİLİYOR
Alman Devleti’nin vatandaşına birtakım ekonomik pandemi desteği sağladığını belirten
gazeteci Adil Yiğit, “Örneğin serbest meslek sahiplerine yıllık kazanç durumlarına göre bir
defalık beliri bir maddi yardımda bulunuluyor. Ancak bunların çoğu sene sonunda vergiye
tabii. Büyük işletmelere de bir yıl önceki cironun yüzde 75'i veriliyor. İşletmelere yapılan
yardımlarda Kasım 2019'daki ciroları baz alındı. Çalışan sayısı 50'yi geçmeyen küçük
işletmeler ve serbest çalışanlara bu miktarın yüzde 75'i, daha büyük işletmelere yüzde
70'i ödenecek denildi. İkinci dönemle ilgili ödemelerin büyük çoğunluğunun henüz
yapılmadığı kamuoyuna yansıdı. Bunda corona acil yardım paketinden sahte belgelerle ve
sahte isimlerle faydalanan dolandırıcıların açığa çıkmasının rolü olduğu açıklanarak,
Almanya genelindeki korona acil yardım ödemeleri 9 Mart 2021 tarihinden itibaren geçici
olarak askıya alındı.” diye konuştu.
GAZETECİLİK TAMAMEN MASA BAŞI GAZETECİLİK HALİNE GELDİ
Gazeteci Adil Yiğit, işlerinin büyük çoğunluğunu daha önce de olduğu gibi online olarak
yürüttüğünden, pandemi sürecinde büyük sıkıntılar yaşamadığını vurgulayarak şöyle
konuştu:
“Evden çalışmadan memnunum. Eski yaşam tarzını ve teknolojik birikimleri-olanakları
daha kapsamlı olarak gözden geçirmenin ve güncellemenin önemini daha iyi kavradım.
Gazetecilik yaşamında ise eleştirel gazetecilik azaldı. Eve kapanma ile birlikte gazeteciler
sadece iktidarların uygulamalarını kamuoyuna aktarmakla sınırlı kaldı. Her alanda olduğu
gibi sosyal kontakt, toplantıların eksikliği vs. gibi nedenlerle gazetecilik önemli oranda
masa başı gazetecilik haline geldi. Halkın içine girme, haberi koklama ve bire bir
araştırma gibi gazeteciliğin en temel değerleri yapılamadığından iktidarların
uygulamalarına veya verdikleri bilgilere boyun eğildi, araştırmadan inanılır olundu.” 
PANDEMİ KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER YAPTI
Pandeminin tüm hayatında 180 derecelik köklü değişikler yaptığını, iş yaşantısı sonrası
sosyal kontak, spor, sosyo-kültürel hayatının tamamen farklılaştığını dile getireren
gazeteci Adil Yiğit, “Hayatım tamamiyle ‘eve kapanma sürecine’ dönüştü. Almanya’da ev
hacmi zaten küçük. Böylelikle evin genişliğine göre tüm hayat alanı dört duvar arasına
sıkıştırılmış oldu. Hemen birçok iş dalında yaşandığı üzere pandemi ile birlikte yeni bir
dijital dünya düzeninin kurulacak olması spekülasyonları daha şimdiden gazetecilk
alanında ekonomik sıkıntıların baş göstermesine yol açtı. Gösteri özgürlüğüne getirilen
polisiye kısıtlamalar tepkiler yarattı. Yine birçok basılı günlük gazetenin tirajının düşmesi
ve kapanma ile yüz yüze olması çalışanlarda panik yarattı. Korona krizine rağmen Alman
ekonomisi 2020'nin son çeyreğinde beklenenden daha fazla büyüdü ama ekonomik sıkıntı
içindeki medya organlarını ve gazetecileri desteklemek konusunda ciddi bir sınav
veremedi. Tüm bunlara rağmen pandemi sonrası sağlıklı yaşam tarzı, düzenli günlük spor
yapma ile hijyen olmanın yanında, sendikalı gazeteciliğin önemi bir kere daha açığa çıktı.
Ümit ederim içinde bulunduğumuz bu kritik ortamdan her alanda yeni dersler çıkartarak
geleceğe umutla bakabiliriz” dedi.
İTALYA’DA VAKA SAYISI 3 MİLYONU AŞTI
Salgının başlangıç döneminde Avrupa'da merkez üssü olan İtalya'da bir yıl dolmak
üzereyken ölü sayısı yüz bini, vaka sayısı 3 milyonu aştı, altı milyona yakın kişi aşılandı.
 
İtalya’da bir fabrikada çalışan Maria Cristina Rossi ülkesindeki pandemi sürecinin
hayatlarına etkilerini şöyle anlattı:
“Burada bölgeler vaka sayılarına göre turuncu - kırmızı - sarı diye üçe ayrıldı. Ülkenin
kuzey-doğu bölgesinde yer alan yaşadığım yer Veneto, sarı kısımda yer alıyor. Artık saat
22:00’den sonra iş, alışveriş ve sağlık nedenleriyle dışarı çıkılabiliyor. Burada bölge içinde
istediğimiz yere gidebiliyoruz. Ancak diğer belediyelere seyahat kısıtlaması var. Kendi
bölgemizde istediğimiz her şeyi yapabiliyoruz. Bar, restaurant ve dükkanlar saat 18:00’e
kadar açık. Virüs alışkanlıklarımızın tümünü değiştirdi. Hepimiz çok tedirginiz, artık
arkadaşlarımızla bir araya gelemiyoruz. Çok sayıda ölüm var, hep maskeyle bölünüyoruz.
Artık işte de buluşamıyoruz, farklı zamanlarda çıkıyoruz. Tüm bunların bitip bitmeyeceğini
bilmiyorum. Karmaşa, her birimizin her gün değiştiğini düşünüyorum. Neler olup bittiğinin
farkında olmak için sürekli haberleri izliyoruz. Artık fiziksel temaslar yok ve yaşam
tarzlarımız değişti, ben de değiştim. Şuan bazı belediyelerde mutasyon virüs nedeniyle
kırmızı bölge kısıtlaması uygulanıyor. AstraZeneca aşısı için ilk aşamada 18 ile 55 yaş
arasındakilerde kullanılması doğrultusunda onay verilmişti. Artık 65 yaş ve üstüne de
onay verildi. Geçtiğimiz yıl 12 Mart tarihinde 827 can kaybı olmuştu, bu ölüm oranı "bir
günde açıklanan en yüksek ölüm" olarak tarihe geçti. Ünlü Venedik Karnavalı’mız gibi
etkinlikler iptal edildi, spor karşılaşmaları durduruldu, okullar, müzeler, sinemalar, spor
salonları gibi tesisler kapatıldı. Kademeli olarak açılmalar yapılıyor. Can kaybımız yüz bini,
vaka sayısı 3 milyonu aştı. Vakalardaki bu artış hepimizi korkutuyor.”
KÜBA’DA ÖNLEMLERE RAĞMEN VAKA SAYISI ŞUBAT AYINDA DAHA DA ARTTI
İlk vakanın 26 Şubat’ta Brezilya’da; ilk ölümün ise 7 Mart’ta Arjantin’de kayıt altına
alındığı Latin Amerika, Avrupa’dan sonra en fazla ölümün yaşandığı yer konumunda.
Ülkenin başkenti Havana Şehri'ne ait Guanabacoa’da yaşayan Kübalı güzellik uzmanı
Aracely Ortega ülkesindeki pandemi önlemlerini, pandeminin hayatlarında neler
değiştirdiğini şu şekilde anlattı:
“Evliyim, 3 çocuğum var. Çalıştığım iş alanının pandemide açık olmasının yasak olması
nedeniyle işimden tamamen ayrılmak zorunda kaldım. Şuan sadece eşim çalışabiliyor.
Ben kendimi aileme ve özellikle de anneme adadım. Herkesin dededen toruna uzun yıllar
birbirini tanıdığı bir mahallede yaşıyoruz. Salgın insanların hayatlarını, davranış tarzlarını,
ilişki kurma şekillerini değiştirdi. Hükümetimiz tarafından hastalığın semptomlarını
hissedersek, kendi kendimize ilaç almamamız, hemen doktora gitmemiz yönünde uyarılar
yapıldı. Ülke çapında alınan çeşitli önlemlerden bazıları: Sosyal mesafe 1,5 metre,
mümkün olduğunca uzun süre evde kalma, yaşlıların ve küçüklerin sokağa çıkma
kısıtlamaları, ev gezmeleri - partileri yasak. Sinema, tiyatro, bar, gece kulübü, konser
yerleri, spor salonları, havuzlar vb. yerlerdeki hizmetler durduruldu. Restoranlar yüzde
30-50 kapasiteyle saat 19.00’a kadar hizmet veriyor. Bu sınırlama ailem ve tüm Kübalılar
için önemli bir değişiklik. Çünkü çok sosyaliz ve evde kalıcı olarak arkadaş ve ailemizi
ağırlamayı seviyoruz. Tedbirler titiz olmasına ve yetkililer tarafından sıkı bir şekilde
kontrol edilmesine rağmen, bulaşma sayısı Şubat ayında daha da arttı. Bence tedbirler
asla yeterli değil, çünkü virüs o kadar çok kişisel ve sosyal önlem gerektiriyor ki, tüm
uygulananlarla birlikte her zaman yeni önlemlerin uygulanmasına yol açacak.”
SALGINDAN SONRA BAŞKA BİR DAVRANIŞA SAHİP BAŞKA İNSANLAR
OLACAĞIZ.
Teyit edilmiş vakaların ve uluslararası yolcuların birinci dereceden temasları için izolasyon
merkezlerinin kapasitelerinin artırıldığını belirten Aracely Ortega, “Çalışma sistemleri
büyük ölçüde değiştirildi. Bazı işlerin, iş merkezlerinde haftada sadece bir kez açılmasına
izin veriliyor. Alışverişlerimizi haftada bir yapmamız gerekiyor. Bazen uzun kuyruklarda
saatlerce bekliyoruz. Bazı kişiler dikte edilen önlemlere uyma konusunda disiplinsiz.
Sorumsuzca davrandıklarından kendilerini ve başkalarını riske atıyorlar. Ancak, gerekli
önlemlere uyan birçok insan da var. Bundan sonra davranış, etkileşim şeklimiz, birbirimizi
 
selamlama ve birbirimize bakma şeklimiz değişmeli. Bu salgından sonra başka bir
davranışa sahip başka insanlar olacağız. Ölenlerin sayısı, enfeksiyonların miktarı ve
hastalığa yakalanmış milyonlarca insanda bıraktığı sonuçlardan dolayı hiç kimse pandemi
öncesi gibi davranamayacak. “ diyerek sözlerini noktaladı.
RODOS’TA PANDEMİ İYİ GİDİYOR
Yunanistan’da başkent Atina'nın bulunduğu Attiki başta olmak üzere ülkenin birçok
bölgesinde hızla artan Covid-19 vakaları nedeniyle kısıtlamalar sertleştirildi. Ülke vaka
sayılarının yüksek olduğu kırmızı ve vaka sayılarının düşük olduğu sarı bölgeler olmak
üzere ikiye ayrıldı. Mutasyona uğramış İngiltere ve Güney Afrika varyantlarının da ülkede
görülmeye başlaması kaygılara yol açtı. Son alınan kısıtlama kararlarının devlet bütçesine
getireceği ek maliyet aylık yarım milyar euro olarak hesaplanıyor.
Yunanistan’ın Rodos Adası’nda yaşayan kuyumcu Halim Kiazım pandemiye dair şu
değerlendirmelerde bulundu:
“Pandemi öncesi hayat iyiydi, çok güzeldi, Virüs Çin’de ilk kez görüldüğünde bizler
vakanın sadece orada yaşanıp, biteceğini sandık, nereye varacağını tahmin edemedik.
Fakat yavaş, yavaş dünyanın her tarafına yayıldı. İş yerleri kapandı, tekrar biraz açıldı,
tekrar kapandı. Rodos için 2020 sezonunu kaybettik. İlk kısıtlamalarda günler evde iyi
geçerken süreç uzadıkça yavaş yavaş hayat zorlaştı. Sağlığımızın ve ekonomimizin
nereye ve ne kadar gidecek düşüncesi sardı hepimizi. Çok üzücü, çok yorucu ve çok
düşündürücü gideceğin yerde acaba ben de hastalığa bulaşır mıyım nereye kadar varacak
düşüncesi vs. Hayatımda ilk kez yavaş yavaş unutkanlık başladı. Eşimi ve kızlarımı
dışarıya göndermiyorum, alışverişi kendim yapıyorum. Pandemi nedeniyle uzun süre
işyerim kapalı oluşundan dolayı birçok ödemelerimi ertelemek zorunda kaldım. Yeni
elektrik şirketine girdim daha ucuz düşüncesiyle, çok kullanılmayan telefonumu kapattım,
yani masraflarımı kıstım. Yasaklamalarda market, hastane, alışveriş vs. için evden dışarı
çıkarken saat kaçta ve nereye gideceğimi belirtir belge hazırlıyordum, kontrol olduğunda
ceza almamak için. Fakat Rodos’ta çarşı içinde çok kontrol yoktu, burada uygulamalar
çok ağır değil. Çünkü burada şimdiye kadar çok iyi geçti. Yollar kapandı, adaya gelen
gidenler yasaklandı. Hatta Marmaris-Rodos seferleri geçtiğimiz yıl mart ayından bu yana
askıya alındı. Hala kimi Rodoslular buraya gelmeyi bekliyorlar. Aşı uygulaması başladı. Şu
anda 75-80 yaşlar için eczanelere gidip randevu alınıyor ve zamanı geldiğinde ya
hastaneye yada sigortası onalar gidip aşılarını yaptırıyor. Ben bu günlerde randevu alıp
sıraya gireceğim. Çünkü hem sağlığım için hem de işler açıldığında bir zorluk olmasın
düşüncesiyle. Devletin vatandaşına yardımı oluyor. Ben emekliyim emekliğimi alıyorum
ama bu yetmiyor. Küçük kızıma ve büyük kızıma çalışamadıkları için yardım yapılıyor.
Rodos’ta kaç kişinin hastalığa yakalandığını veya iyileştiğini bilmiyorum. Bir an önce
normale dönülsün istiyorum. İnşallah 2021’de yaz aylarına kadar hayat düzelir ve bu
kabus biter.”
SİMİ ADASI’NDA TEK BİR VAKA BİLE YOK
Yunanistan / Simi Adası’ndan deri sanatçısı Takis Psarros:
“Simi'de hala kovid19 ile sorun yaşamıyoruz. Adamızda tek bir vaka bile olmadı. Adada
hastane olmadığından çok zor olurdu. Geçtiğimiz sezonu kötü kapattık bu yıl da sezonun
iyi olacağını düşünmüyorum. Koronavirüse göre aşı çok iyi gidiyor ve umarım bu yılın
sonuna kadar Yunanistan'da herkes aşı olmuş olacak. Dahası, aşının küçük adalar da
dahil olmak üzere çok iyi gittiğine inanıyorum. Hükümetimiz gerçekten de Yunanistan'da
aşı yapma yeteneğine sahip. En büyük sorun sadece covid 19 değil, çok zor bir ekonomik
durum ve çok fazla işsizlik var. Çünkü covid yüzünden birçok fabrika ve dükkan
kapanıyor. Kişisel olarak tek çözümün tüm hükümetlerin orta ve alt sınıf nüfusa ekonomik
olarak yardım etmeleri olduğunu düşünüyorum.”
RUSYA’DA PANDEMİ ÖNLEMLERİ SIKMIYOR
Bale öğretmeni ve koreografi yönetmeni pedagog Svetlana Sozutova Özel: “Aslında
Türkiye’de yaşıyorum ama bir ayağım Rusya’da yine. 2020 yılı,Ağustos ayında gittiğim
Rusya'dan, Türkiye’ye Ekim ayında döndüm. Pandemi öncesi Türkiye'de bale dersi
veriyordum, şimdi salon kapalı. Rusya'da benim gibi mesleğini icra eden, birçok
 
arkadaşım, ücretli izine çıkarılarak mağdur olmaları önlendi. Devlet ve özel sektör bu
zorlu süreçte vatandaşına destek oldu. İşten komple çıkarmalar olmadı. Birçok sektör
online çalışmaya geçti. Buna rağmen kamu kurumu olsun, özel sektör olsun çalışanlarına
pozisyonlarına göre tam veya yarım maaş verdi. Tiyatrolar yüzde 50-60 kapasiteyle
seyirci kabul ediyor. Maske, sadece kapalı alanlarda, market, tiyatro toplu taşıma
araçlarında zorunlu. Açık havada serbest. Sokağa çıkama kısıtlaması şu anda yok.
Kısıtlamalar zaten çok uygulanmadı. Okullar Ocak ayından bu yana açık. Devlet ve
bankalar borç erteleme yaptı. Devlet 16 yaşına kadar olan her çocuk için ailelere yardım
etti. Doktor ve hemşirelere ekstra prim ödedi. Erken emekli yaptı. Ağustos’a kadar
sınırlar kapalıydı. Ancak iç turizm devam etti. Özellikle Kırım çok tercih edildi. Türkiye’de
yaşayan Rus kökenli birçok arkadaşım aile-dost ziyareti için gittikleri Rusya’dan hemen
geri dönmek istemedi. Bunun nedeni de Türkiye’deki sıkı pandemi kuralları uygulaması.
Türkiye’de normal hayata dönüldüğünde geri gelmek istiyorlar.”
RUSYA ÜÇÜNCÜ AŞISINI ONAYLATTI
“Covid-19’u önlemek için üç aşının geliştirildiği dünyadaki tek ülke olan Rusya'daki
Gamaleya Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen ilk Rus Covid-19 aşısı "Sputnik V"
Ağustos 2020’de, Vektör Araştırma Merkezi tarafından geliştirilen "EpiVacCorona" adlı aşı
ise Ekim 2020’de tescil edilmişti. Çumakov Merkezi’nin geliştirdiği ‘CoviVac’ adlı aşı da
geçtiğimiz 20 Şubat’ta tescil edildi. Tüm ülkede aşı yapılıyor. Rusya kendi aşısını
kullanıyor. Önce doktorlar ve öğretmenlere aşı vuruldu. Şimdilik aşı yaptırma zorunluluğu
yok. Aşılama oranı çoğaldıkça mevcut kısıtlamaların yavaş yavaş kaldırılması
düşünülüyor.”
FAS’TA AŞILARIN GELİŞİ RAHATLATTI
Fas’tan turizmci Hanane Bakki Yüksel : “Fas’ta ilk vaka geçtiğimiz yıl 2 Mart’ta görüldü.
Covid 19 yüzünden hayat tamamen değişti, yeni sistemlere geçtik. Çalışma sistemi ve
saatleri kısıtlandı. Evde çalışmaya başladık, okular kapandı, sokağa çıkmaya yavaş-yavaş
kısıtlama başladı. Hayat çok zor. Restoranlar ve kafeler gibi birçok işletme kapandı.
Ülkeden çıkma kısıtlandı. Aşı gelmesi insanlar biraz rahatladı ve devlet desteğiyle
uygulaması iyi gidiyor. Aşı, 17 yaş üzeri bütün Fas vatandaşlarına kademeli olarak,
ücretsiz şekilde yapılmaya başlandı. Aşılamada toplamda 65 milyon doz aşı alımı
hedeflenirken, 2 milyon doz AstraZeneca ve 500 bin doz Sinopharm aşısı teslim alındı.”
TÜRKİYE VE BİRÇOK ÜLKE PANDEMİ MÜCADELEMİZE DESTEK VERDİ
Kosova / Prizren: Nait Kaçamaku:
“Pandemi öncesi rahat bir hayat yaşarken, şimdi sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda
sıkıntılı günler yaşıyoruz. Hem kendi hem de sevdiklerimizin sağlığından endişe
duyuyoruz. Türkiye’de uygulanan yasaklar burada da aynı şekilde uygulanıyor. Kısa
zamanda aşı uygulaması da başlayacak. Prizren’de ilk vaka geçtiğimiz yıl 16 Mart’ta
görüldü. Türkiye salgınla mücadele kapsamında Kosova’ya koruyucu maskeler, giysiler ve
1.000 COVID-19 test kiti bağışladı. Ayrıca ABD, Norveç ve İsviçre de aynı kapsamda para
bağışında, Sırbistan 1.000 koronavirüs test kiti, UNİCEF de 1,5 ton tıbbi yardım bağışında
bulundu.”
AZERBAYCAN’DA KARANTİNA UYGULAMASI 1 NİSAN’A KADAR UZATILDI
Azarbaycan’dan bankacı ve sigortacı İlahe Hidayetqızı ise pandeminin hayatına
yansımasındaki etkiler üzerine şunları söyledi:
“Pandemi öncesi işim vardı şimdi işsizim. Borcum yoktu, pandemi sorası borcum oldu. Bu
dönemde benim gibi birçok kişi işsiz kalıp, strese girdi. Maske takmak zorunlu, açık
havada bile maskesiz gezmenin cezası var. Ama kafelerde, toplu taşıma araçlarında
birçok kişi sosyal mesafe kurallarına uymadan dip dibe oturuyor. Metrolar kapalı.
Uygulanan önlemlere uyan da var uymayan da. Virüsle mücadele kapsamında uygulanan
karantina uygulaması 1 Nisan'a kadar uzatıldı, bazı kısıtlamalar ise kaldırıldı. Aşının hiçbir
koruması olmadığına inanıyorum ve aşı yaptırmayı düşünmüyorum. Devletimizden bu
 
dönemde maalesef hiçbir destek yok. Pandemi devam edecekse devlet en azından
vatandaşına 500 manat yardım etmelidir diye düşüyorum.”
COVİD-19’A YAKALANAN VE YAŞAMINI YİTİREN ÜNLÜLER
Hayatı durma noktasına getiren koronavirüs salgınından sanat, spor ve siyaset
dünyasından da birçok tanınmış isim etkilendi. Salgına yakalanıp iyileşen ünlülerin yanı
sıra hayatını kaybeden birçok tanınmış isim de var. İngiltere'de veliaht Prens Charles,
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İtalya’nın efsanevi futbolcusu Paolo Maldini, Monaco
Prensi II. Albert, ünlü Aktör Tom Hanks, Türk kökenli Alman siyasetçi Cem Özdemir, AB
Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier, NBA yıldızı Kevin Durant, Avustralya İçişleri
Bakanı Peter Dutton, Olympiakos başkanı Evangelos Marinakis gibi dünyaca ünlü isimler
corona virüse yakalanıp, hastalığı atlatırlarken, Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery
Giscard d'Estaing, Real Madrid'in eski başkanı Lorenzo Sanz, Afrikalı ünlü saksafoncu
Manu Dibango, ABD’li oyun yazarı ve senarist Terrence McNally, ABD'nin
ünlü caz sanatçısı Ellis Marsalis Jr, Japon moda tasarımcısı Kenzo Takada, Grammy ödüllü
folk müzik sanatçısı John Prine ve dünyaca ünlü efsanevi Hint oyuncu Soumitra
Chatterjee covid19 nedeniyle hayatlarını kaybeden ünlüler arasındaydı. Türkiye’den ise
Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim, sanatçı Zülfü Livaneli, şarkıcı Hadise,
tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Nilgün Belgün, futbolcu Arda Turan, şarkıcı İrem Derici,
kaleci Rüştü Reçber, oyuncu ve senarist İbrahim Büyükak ile tiyatrocu Eser Yenenler
covid19 testleri pozitif çıkan ünlüler arasında.
SAĞLIKÇILAR CAN OLURKEN CANLARINDAN OLDULAR
Salgının yayılmasının ardından iş yükü ve sorumlulukları artan, en ön cephede savaşan
sağlık çalışanları, Kovid-19 hastalarını iyileştirmek için canları pahasına fedakarca
mücadele ediyor. Bu kapsamda Türkiye’de, COVID-19 Pandemisi ile mücadelede
doktorlar, hemşireler ve diğer yardımcı sağlık çalışanlarından oluşan yaklaşık 540 bin
kişilik (yaklaşık 165 bin doktor, 200 bin hemşire ve 175 bin diğer sağlık çalışanlarından
oluşan) bir sağlık ordusu görev alıyor. Türk Tabipleri Birliği verilerine göre pandemi
döneminde geçtiğimiz yıl toplam 321, bu yıl ise günümüze dek toplam 64 sağlık çalışanı
yaşamını yitirdi. COVID-19 pandemisi sürecinde gecesini gündüzüne katan,
sevdiklerinden uzakta görev yapan aralarında doktor, hemşire ve eczacıların da yer aldığı
toplam 385 Türk sağlık çalışanı virüse yenik düşerken, dünya genelinde de 13 milyonu
aşkın sağlık çalışanı özveriyle hastalara can olmaya çalışırken, kendi canlarından oldular.
Haber ve fotoğraflar: Fulya OMAÇ
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

pub-1785681847249596 2497439732