BURAM BURAM KESTANE KOKAN FESTİVAL
Agiasos dağ köyü, bu yıl 20.’si gerçekleştirilen geleneksel ‘Kestane Festivali’ coşkusuyla şenlendi. 1.5 ton kestane közlenerek ve haşlanarak festivale katılan ziyaretçilere ikram edildi.
Yayın: 13 Kasım 2024 - Çarşamba - Güncelleme: 13.11.2024 22:15:00
Editör -
Okuma Süresi: 12 dk.
Dünya Kestane Üretimi’nde dünyada sekizinci sırada olan Yunanistan’ın en büyük üçüncü adası Midilli
(Lesvos) Adası’nda 475 metre yüksekliğindeki Olympos Dağı'nın (Aziz İlyas Dağı) eteklerinde kurulan
ve adanın en otantik köylerinden biri olan Agiasos dağ köyü, bu yıl 20.’si gerçekleştirilen geleneksel
‘Kestane Festivali’ coşkusuyla şenlendi. 1.5 ton kestane közlenerek ve haşlanarak festivale katılan
ziyaretçilere ikram edildi.
Kestane, çınar, çam, zeytin ve kiraz ağaçlarından oluşan yemyeşil ormanların çevrelediği ahşap ve
seramik işçiliği ile ünlü otantik dağ köyü Agiasos, Kestane Festivali’yle insan akınına uğradı. Öğle
saatlerinden itibaren trafik kilitlendi. Araçlar park edecek yer bulamadı. İnsanlarsa sokaklarda
güçlükle yürüdü. Birçok etkinliğiyle ziyaretçilerin ilgisini çeken festival; lezzet, aroma, müzik, sergi ve
çeşitli aktivitelerden oluşan oldukça zengin bir programla gerçekleşti. Festival boyunca Agiasos
Okuma Odası kompleksindeki Etnografya Müzesi, Çocuk ve Ergen Sanat Bölümü resim sergileri ile
Panagia Kilisesi’ndeki Eski El Sanatları ve Ahşap Bebekler Sergilerinin girişleri ücretsizdi. Festivale
katılan ziyaretçiler kestane ve yöresel ürünleri direkt üreticilerden satın alma imkanı buldular. Ayrıca
sanatçı Panagiotis Lalas’ın bal ve şarapla kavrulmuş kestanelerinden, ünlü Şef Giannis Bratsolias’ın
canlı müzik eşliğinde yaptığı Kestane Çorbası’ndan ve Samara İçki Fabrikası’nın sunduğu Premium
Kiraz Likörü ‘Kalesma’dan tatma fırsatı yakaladılar. Gün boyunca yaklaşık 10 bin kişi köyün tarih ve
buram buram kestane kokan sokaklarında gönüllerince eğlenip, mangallarda közlenen kestanelerle
damaklarını tatlandırıp, güzel ve keyifli anılar biriktirerek Agiasos’tan ayrıldı.
TÜRK TURİSTLER FESTİVAL COŞKUSUNA ORTAK OLDU
Midilli Kültür ve Turizm’den Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Nikolas Giannakas, adanın en büyük
ve en popüler sonbahar festivali olan Agiasos Kestane Festivali’yle ilgili verdiği özel demeçte şu
değerlendirmelerde bulundu:
“Kestane Festivali bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu. Festivale yerel halk dışında Yunanistan
anakara başta olmak üzere Sakız (Chios), Sisam (Samos), Girit, İstanköy (Kos) ve Kiklad adalarından
yoğun bir katılım gerçekleşti. Türkiye’den de yaklaşık 750 Türk turist festival için özel tur düzenleyen
turizm acentelerinin programına katılarak veya münferit olarak feribotlarla karşı kıyıya geçerek
festival coşkumuza ortak oldu. Türk turistlerden bir kısmı festivale daha önceki yıllarda da katılan
tanıdık simalardı. Sokakları saran taze kavrulmuş kestane kokusu ve geleneksel Yunan müzikleri
eşliğinde bir araya gelen ada halkı ile yerli ve yabancı turistler hep beraber hem güzel bir gün geçirdi
hem de ikram edilen sıcak kestanelerle, yöresel yiyecek ve içeceklerin tadını çıkardı. Kimi
ziyaretçilerimiz ise katıldıkları turlarda Kestane Korusu’na giderek ağaçlardaki kestane meyvesini
yerinde görme ve tanıma şansı buldu.”
11 BİN DÖNÜMLÜK KESTANE KORULUĞU’NDA YETİŞİYOR
Midilli Belediye Başkan Yardımcısı Giannakas, Midilli Belediyesi, kestane üreticileri, işletmeler,
kulüpler, dernekler, yöre halkı ve organizatörlerin desteğiyle gelenekselleşen Agiasos Kestane
Festivali’nin, 2004 yılından günümüze kestane üreticilerinin hasatlarına bağlı olarak Kasım ayının ilk
iki haftasındaki Pazar günü gerçekleştirildiğini belirterek, “Pitoresk dağ köyümüzün 11 bin dönümlük
Kestane Koruluğu’nda yetişen tatlı bir tada sahip ‘Agiasotiko Kestaneleri’ sabahın erken saatlerinde
köyün meydanına kurulan ve odun ateşinde yakılan uzun mangallarda közlenip, büyük kazanlarda
haşlandı. Eşsiz aromalarıyla dikkat çeken kestaneler misafirlerimize ücretsiz ikram edildi.” diye
konuştu.
KESTANEDEN YÖRESEL PEYNİRE, AHŞAP OYMALARDAN SERAMİĞE
Köy sakinlerinin festival kapsamında otantik köyün Arnavut kaldırımlı sokaklarına kurdukları
standlarda soğuk kış günlerinin vazgeçilmez atıştırmalıklarından olan kestane başta olmak üzere
bahçelerinde yetiştirdikleri elma, ceviz, armut ve diğer yerel tarım ürünlerini, ormandan topladıkları
çintar mantarını, yöresel peynir, şekerlemeler gibi ev yapımı lezzetleri tanıtıp satış yaptıklarını
vurgulayan Giannakas, sözlerini şöyle noktaladı:
“Köyün ün saldığı el yapımı ahşap oymalar, çömlekler ve seramikler de taş döşeli sokaklar boyunca
sıralanmış tezgahlarda yer aldı. Köy meydanında kurulan sahnede köyün öğrencilerinden oluşan mini
koro yöresel şarkılar söyledi. Ardından sahne alan Sanduri Orkestrası’nın konseri dışardan gelenlerin
oldukça ilgisini çekti. Çünkü sanduri Agisos köyüne özgü, geleneksel bir çalgı. Festival kapsamında
ayrıca tiyatro ve dans gösterileri, şiir dinletileri ve canlı müzik performansları sergilenip, geleneksel
şarkılar söylendi. Köy halkı ve ziyaretçiler hep beraber şarkılara eşlik edip, dans edip eğlendiler. Midilli
Agiasos’tan Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Lefteris Kotsonis başta olmak üzere etkinlikte emeği
geçen tüm Agisos’lu kestane üreticileri, dernekler, işletmeler ve köy sakinlerine, ayrıca millerce yol
kat edip festival coşkumuza ortak olan komşu adalardan gelen yerli turistler ile Türk turistlere çok
teşekkür ediyoruz. Seneye aynı coşkuyu yaşamak için yine adamıza bekliyoruz.”
İÇ KARARTICI TÜRKİYE GÜNDEMİNDEN KAÇIP, FESTİVAL COŞKUSUNDA MORAL DEPOLADILAR
Midilli Turizm, Seyahat ve Gemi Acenteleri Birliği Genel Sekreteri ve aynı zamanda Ayvalık Jalem
Tur’un Midilli Temsilcisi Mitilene Tours’un sahibi Aris Lazaris ise, Agiasos Kestane Festivali’nin ilk
düzenlenmeye başlandığı yıllardan bu yana Türk turistin festivale ilgisinin her geçen gün giderek daha
da arttığını belirterek, “Türk turist, bu yıl ise Türkiye gündeminde yer alan kadın cinayetleri, çocuk
istismarları, sağlık sektöründeki yeni doğan bebeklerin ve yaşlı hastaların bilinçli öldürülmeleri,
hayvan katliamları, yüksek enflasyon, terör olayları, siyasi çekişmeler gibi iç karartıcı olaylardan
kaçarak festival coşkusuna karışıp, bir nebze moral depolamak için adaya geçti. Bu bahsettiklerimi
ada turumuza katılan hemen hemen her Türk turistten duydum.” diye konuştu.
KÖZDE KAHVE, CUMBALI EVLER, ARNAVUT KALDIRIMLI SOKAKLAR
Etrafa yayılan buram buram kestane kokusu ve yükselen müzik eşliğinde köy sokaklarına kurulan
uzun masalarda bir araya gelen ada halkı ile Türk turistlerin beraberce hoş sohbetler edip, yöresel
lezzetlerden tadıp, kadehlerini tokuşturarak eğlendiklerini vurgulayan Lazaris, birlikte keyifli vakitler
geçiren iki halkın barış ve dostluk adına güzel bir örnek sergilediklerine dikkat çekerek, sözlerine şöyle
sürdürdü:
“Geçmiş yıllardan bu yana Türk turist, adadaki festivallerin aranan yüzlerini oluşturur, yerli halk da
Türk turiste her türlü misafirperverliği gösterir. Agiasos dağ köyünün sakinleri de Türk ziyaretçilerine
her zaman sevgiyle, dostça ve misafirperverlikle yaklaşmıştır. Türk turistler burada çarşı
meydanındaki mor salkımlı asmaların altındaki şirin kafelerde kumda pişen meşhur közde kahvelerini
yudumlamaktan, Agiasos' un gizli baharatlarla hazırlanan kaynarını içmekten, yoğurtlu kaşık tatlısı,
pecorino peyniri ve bal ile hazırlanan Plazenda keki, geleneksel Agiasotiko helvası ile yöresel
lezzetlerini tatmaktan, yüzlerce yıllık ağaçların gölgesindeki köy kahvelerinin rengarenk
sandalyelerinde soğuk içeceklerini yudumlamaktan, cumbalı balkonlarını renk renk çiçeklerin
süslediği, kiremit çatılı taş evlerin sıralandığı dar Arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşmaktan, şirin
çarşısındaki kendine özgün geleneksel el işçiliği sanatıyla yapılan zeytin ve ceviz ağacından oyma
ahşap objeler, seramikler ve çömleklerin yer aldığı mağazalar, hediyelik eşya dükkanları, sanat galeri
ve antikacılardan alışveriş yapmaktan büyük keyif alır.”
TARİHİN BÜTÜN İZLERİNİ TAŞIR
“Ayrıca adanın en eski kiliselerinden biri olan Meryem Ana Kilisesi ve bahçesinde yer alan Halk
Sanatları Müzesi ile Kilise Müzesi’ni ayrıca köyün alt girişindeki Etnografya Müzesi’ni ziyaret etmeyi,
Yunanistan'ın en önemli siyasetçilerinden eski başbakanı Eleftherios Venizelos’un altında dans ettiği
söylenen Roma döneminden kalma 600 yıllık devasa dalları olan yüksek çınar ağacının altında
soluklanmayı severler. Geleneksel mimarinin özelliklerini tamamıyla koruyan ve tarihin bütün izlerini
hiç bozulmadan taşıyan Agiasos’ta her yer tam fotoğraflık olduğundan bolca da fotoğraf çekerler.
Yürüyüş ve adrenalin tutkunları da büyüleyici manzaraya sahip Olympos Dağı’na tırmanmayı sever.”
LESVOS'UN KUDÜS'Ü
Midilli Turizm, Seyahat ve Gemi Acenteleri Birliği Genel Sekreteri Aris Lazaris, adanın en geleneksel ve
özel köylerinden biri olan Agiasos dağ köyü hakkında da kısaca bilgi vererek şunları söyledi:
“Agiasos, adanın en yüksek dağı Olympos’un yemyeşil yamaçlarında kurulduğundan dolayı uçsuz
bucaksız deniz manzarasıyla Midilli'nin en güzel köylerinden biridir. Köy, Yunanistan'da olduğu kadar
dünyada da inanç turizminin en önemli örneklerinden biri olan ‘Panagia Vrefokratusa’ (Meryem Ana
ve Kutsal Bebek İsa) Kilisesi ile tanınır. Ortodoks aleminin önemli kiliselerinden olan ve ‘15 Ağustos
Meryem Ana Bayramı'nda iki kez ziyaret edenin hacı kabul edildiği bu kilisede bulunan, İncil yazarı
Lukas tarafından yapılan Meryem Ana ikonasının mucizevi bir etkisinin olduğuna inanılır.
Efesli keşiş Aghathon tarafından Kudüs’ten getirilen ikonanın üzerinde ‘Tanrı’nın Annesi Agia Sion’
yazılı. Meryem Ana ikonasından esinlenerek adlandırılan Köy, ünlü adak yeri olan ‘Lesvos'un Kudüs'ü’
olarak tabir edilen bu kutsal kilisenin etrafında kurulu.”
LESVOS KARNAVALI'NA DA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
“Agiasos, Kestane Festivali gibi her yıl binlerce insanın şenliklerine katılmak için ziyaret ettiği Lesvos
Karnavalı'na da ev sahipliği yapar. Adanın Osmanlı hakimiyeti zamanlarında başlayan Karnaval, canlı
bir kültürel sembol olarak günümüzde halen büyük bir katılım ve coşkuyla devam ediyor. Köyde
kültürel aktivitelere ve müzik eğitimine çok önem verilir. 1894 yılında Osmanlı döneminde kurulan
Kültür Merkezi’ndeki geleneksel santurlarının bulunduğu Kütüphanesi’nin dünya çapında bilinilirliği
vardır. Kütüphane’de her alanda bilim, sanat, tarih 25 bin ciltten fazla eski ve yeni kitap bulunur.
Kültür Merkezi aynı zamanda 300 kişilik sinema salonuna ve Etnografya Müzesi’ne ev sahipliği yapar.
Neoklasik tarzda kahvehanelerin (kafeneio) sıralandığı Pazar Meydanı köyün merkezidir. Meydana
çıkan Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda sağlı sollu el yapımı oyma ahşap objeler, seramik ve çömlek
mağazaları ile çeşitli hediyelik eşya dükkanları sırlanır. Kültürel ve sanatsal bir atmosfere sahip köyde
geleneksel taş mimariyle yapılan evlerin çoğunun ahşap cumba balkonları, begonyalar, karanfiller,
sardunyalar ve diğer süs bitkilerinin saksılarıyla süslüdür. Köyün hemen yanından yükselen Olympos
Dağı’nın doğal güzellikleri, devlet tarafından koruma altına alınarak, Natura 2000 ağına dahil edildi.
Olağanüstü yemyeşil bitki örtüsü, geleneksel mimarisi, meraklı, dindar ve misafirperver sakinleriyle
Agiasos, Midilli'nin sanat ve din merkezi.”
OSMANLI PADİŞAHININ FERMANIYLA AGİASOS KÖYÜ İMTİYAZ KAZANIR
Agiasos Köyü’nün Midilli Adası’nın Osmanlı hakimiyetinde olduğu dönemdeki durumundan da kısaca
bahseden Lazaris, “1701 yılında bölgenin Osmanlı valisi ağır hastalanır. Köydeki ileri gelenlerin
kendisine kiliseden (Zoodochos Pigi’den gelen kutsal su vb.) getirmesi sonucu iyileşir ve hastalıktan
kurtuluşunu Meryem Ana’nın mucizesine bağlar. Minnettarlık duygusuyla büyük bir hediye vermek
ister. İstanbul’a giderek padişah ile görüşür. Bu görüşmenin ardından Agiasos köyü padişahın
fermanıyla imtiyaz kazanır. Köy sakinleri, Osmanlı devletine ve Midilli hükümetine ödenen vergiden
muaf tutulur. Bunun sonucunda, 40 haneli köy çevre köylerin sakinleriyle ada zanaatkarlarından
giderek daha çok göç alır. Zanaatkarlar (özellikle ahşap ve seramik) ağır vergilendirmeden kurtulmak
ve gümrüksüz ürünler satmak için kitlesel olarak buraya yerleşmeye başlar. 29 yıl içinde köydeki hane
sayısı 500’ü bulur. O günlerden günümüze dededen toruna zanaatkarlık devam eder. Agiasos, adanın
ahşap ve seramik işçiliğiyle ünlü bir köyü olarak ziyaretçilerini ağırlar.” diyerek sözlerini noktaladı.
Fulya OMAÇ / Midilli - YUNANİSTAN
Yorumlar (0)
İlginizi Çekebilir