YERLEŞİM YERİ AZ KONARGÖÇERLİK ÇOK

Hayvancılığıyla meşhur olan Erzurum kenti birçok konargöçer hayata tanıklık ediyor. Geçim sıkıntısı çeken ve yerleşim yerinin az olması nedeniyle konargöçer sayısı gün geçtikçe artıyor. Çevre Mühendisi Canan Köse konargöçerliğin vazgeçilmez bir yaşam tarzı olduğunu belirtiyor. Konargöçerlerin birçok problemine yer veren Köse, bu problemleri çözme konusunda çalışmalarının hız kesmeden devam edeceğini de sözlerine ekliyor.

Yaşam Yayın: 05 Temmuz 2019 - Cuma - Güncelleme: 05.07.2019 19:17:04
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Google News

Doğu’da hayvancılık sektörünün mihenk taşlarından biri olan Erzurum, her yıl yüzlerce göç almaya devam ediyor. Ortalama yükseltinin ve dağlık alanın geniş yer kapladığı Erzurum coğrafyası, özellikle hayvancılık ve yaylacılık bakımından da büyük bir potansiyele sahip. Bu avantajlı durumdan faydalanmaya çalışan binlerce konargöçer ise soluğu Erzurum’da alıyor. Koca bir yılın neredeyse yarısını dağlarda ve yaylalarda hayvanlarına bakarak geçiren konargöçerler ‘ ekmek parası’ diyerek yola koyuluyor ve zaman zaman zor şartlarla karşılaşmalarına rağmen hallerinden mutlular.

Erzurum’un Hınıs ilçesinin Erbeyli köyünün muhtarı Mehmet Taşkesen; “Her yıl köyümüze yüzlerce konargöçer geliyor. Tek dertleri geçim sıkıntısı olan bu konargöçerler köyümüzde hayvancılık ve yaylacılık yapıyorlar.” Günlük ihtiyaçlarını karşılamak için tavuk gibi kümes hayvanları besleyen konargöçerlerin bunun yanı sıra tarım faaliyetlerinden elde ettikleri ürünleri pazarda satarak ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirtiyor.

Yolculuklarla ve mücadelerle geçen yorucu ve zorlu yaşamlarının olduğunu belirten Salih Fırat, geçim sıkıntısından dolayı Elazığ’dan Erzurum’a geldiklerini ifade ediyor. Erzurum’da dondurucu soğuktan dert yakınan Fırat,ayrıca sağlık ve eğitim sorunları yaşadıklarını da belirtiyor. Fırat, konargöçerlik nedeniyle çocuklarının eğitim konusunda yetersiz kaldığını ve adaptasyon sorunlarını yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Geçim sıkıntısı nedeniyle memleketimizden çıkıp buraya geldik, düzenli bir yaşantımız kalmadı, çocuklarım ve eşim sağlık ve eğitim sorunları yaşıyorlar. Çocuklarım arkadaşlarından ve hocalarından koptu geldi. Burada alışma ve uyum sıkıntıları yaşıyorlar.”

“BUNLARIN HEPSİ GENEL SORUN, ÇÖZÜM İÇİN İCRAATLARIMIZ OLACAK”

Çevre Mühendisi Canan Köse, konargöçer yaşam tarzının Yörük kültürünün önemli bir parçası olduğunu belirtti. “ Günümüz koşullarında birçok sorun ve engel mevcut. Göç alanları, göç yolları, göç güzergâhları gibi alanlarda çalışmalarımız olacak.” Konargöçerlerin sağlık problemleri, sosyal güvence problemleri başta olmak üzere birçok sorunlarının mevcut olduğunu ifade eden Köse, bunların hepsi genel sorun çözüm için sivil toplum örgütleriyle eşzamanlı icraatlarının olacağını vurguladı.

“KONARGÖÇER OLMAK ONLARIN TERCİHİ DEĞİL”

Kimsenin düzenini kendi isteğiyle bozmayacağını dile getiren Köse: “ Konargöçer olmak onların tercihi değil, geçim sıkıntıları ve yaşam koşullarının zorluğu bu insanları konargöçer olmaya zorluyor. Bizim bu konuda yapacaklarımız onların işini kolaylaştırmak adına faaliyetler olacaktır.” diyor. Bu konuda çalışmaların en kısa zamanda başlayacağını da söyleyen Köse, birçok ilde Çevre ve Şehircilik adına projelerin ve çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini ve bundan sonra da fazlasıyla bu konuda hassas davranılacağını ifade ediyor.

“İNSAN HAYATI CİDDİ BİR MESELE”

Ziraat Mühendisi Ebru Kopan’a göre ise bu konu, üzerinde ciddi adımlar atılması gereken bir sorun olduğunu bildiriyor. Özellikle konargöçerlerin sağlık sorunlarına dikkat çeken Kopan:  “ İnsan hayatı ciddi bir meseledir. Konargöçerlerin ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz. Başta bu konu olmak üzere birçok alanda projelerimiz var.” diye konuşuyor. Hayvancılığın yanı sıra tarımın da geçim için önemli bir yerinin olduğuna değinen Kopan şu şekilde konuştu: “ Tarım geçmişten günümüze en önemli geçim kaynağı olarak görülüyor. Bizlerde aynı zamanda birçok insana gelir kapısı sağlayan çalışmalara yer vererek bu konargöçer insanları tarıma teşvik ediyoruz.”

“KİMYASALLAR KÜRESEL BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR”

Tarımda kullanılan ilaçların zararlarını anlatan Ebru Kopan:İnsan yaşamını kolaylaştırmak için üretilen birçok kimyasal, üretim aşamasından tüketim aşamasına kadar, insan sağlığı ve çevre açısından küresel bir tehdit oluşturmaktadır.” diyor. Hayvancılıkta aradığını bulamayan ve tarıma yönelen konargöçerlerin kullandıkları kimyasallar özellikle kendi sağlıklarını ve çevredeki insanların sağlığını olumsuz bir şekilde etkiliyor. Bu konuda konuşan Kopan: “İnsan yaşam kalitesini arttırmak amacıyla kullanılmakta olan kimyasallar ve özellikle tarımsal üretimde kullanılan pestisitler; kontrolsüz, bilinçsiz ve gereksiz yere kullanılmaları sonucunda bireyin yaşamını ve yaşadığı çevreyi çok ciddi anlamda tehdit eder konuma gelmiştir.

Mevcut sorun, sadece ülkemizin bir sorunu olmayıp, küresel bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Kimyasallar insanlarda doğrudan veya dolaylı olarak, zehirlenmelere yol açabiliyor.Tarımda kullanılan pestisitler, ayrıca kalıntılarıyla soframıza kadar sebze ve meyve olarak geliyor, dolayısı ile kanser, karaciğer ve böbrek yetmezliği, genetik bozukluklar, üreme bozuklukları gibi pek çok hastalığa neden olabiliyor. Tarımsal alanlara, orman veya bahçelere uygulanan pestisitler havaya, su ve toprağa, oradan da bu ortamlarda yaşayan diğer canlılara geçiyor ve ölümlere sebep oluyor. Bu konuda çalışmalar yapan bakanlıklarımız sorunları insan sağlığı açısından detaylı bir şekilde araştırıp çözüm yolları arıyor.Özel Haber:Osman Biçer

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732