Tülay Adalı – Merkez Parti Teşkilat Başkanı Hüsnü Döğer ile söyleşi

Merhaba Hüsnü Başkanım, öncelikli olarak bizi kırmayıp sayfamıza konuk olduğunuz için çok teşekkür ederiz. Okuyucularımıza Merkez Parti’nin Vizyon ve hedeflerinden kısaca bahseder misiniz? Merkez Parti kimdir?

Gündem Yayın: 10 Haziran 2020 - Çarşamba - Güncelleme: 10.06.2020 23:50:55
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Takip EtGoogle News

2014 yılında kurulan Merkez Parti,  hiçbir parti ve misyonun devamı olmayan; etnik, ideolojik ya da mezhepsel ayrımı reddeden, yıllardır izlenen yanlış ve güdümlü politikalar nedeniyle, özellikle son yıllarda kamplaştırılan, ötekileştirilen, aldatılan, kandırılan, dışlanan, cahil ve fakir bırakılan insanımızın talepleri çerçevesinde, her kesimi kucaklamayı amaç edinmiş, asil milletimizi uyandıracak ve onun sözcülüğünü, liderliğini yapacak, olan bir siyasi partidir. Merkez Parti; bir ideoloji partisi değil, bir program ve kitle partisidir, bir merkez-demokrat harekettir.

Partimizin hedefi, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023’te, bugünkünden çok farklı, çok daha kalkınmış, barış ve refah dolu, bölgesel bir güç ve küresel etkinliği artmış bir Türkiye’dir.

Merkez parti olarak, temel ilkelerimiz ülkemizin kuruluş değerlerine dayanmaktadır. Bu doğrultuda, özellikle son 20 yılda hızla bu değerlerinden uzaklaşan ülkemizi, tekrar aynı eksene oturtmayı amaçlamaktayız.  

-Peki, günümüz siyasi konjonktüründe partinizi nerede görüyorsunuz?

İdeolojik, etnik ve mezhepsel temellere dayanan partilerin oluşturduğu Türkiye siyaseti artık halkımızdan rağbet görmüyor. Tam da bu noktada Merkez Parti’nin önemi ortaya çıkıyor.  Biz halkımızın tüm bu karşıtlıkların dışında buluşacağı ortak bir noktayız, kapımız hangi düşünce, inanç ve görüşten olursa olsun herkese açıktır.

Merkez Parti; İdeolojiyi değil, HİZMETİ,  partiyi değil İNSANI merkeze alan, katılımcı bir siyasetin adresi olmak için çalışan, ülkemizde yaşayan herkese BİZ BİR AİLEYİZ şuuruyla bakan bir partidir.

-2014 yılında kurulmanıza rağmen, Merkez Parti olarak bilinirliğinizin düşük olmasının bir yönetim zafiyeti olduğunu düşünüyor musunuz? 

Merkez Parti; hiçbir parti ve misyonun devamı değildir, hiçbir yerli yahut yabancı güç, siyasal, ideolojik merkez, kurum, kuruluş ve hiç kimseyle hiçbir ilgimiz ve bağımız yoktur.

Bir yönetim zafiyetinden çok, bir takım talihsizliklerin üst üste gelmesinden kaynaklanıyor bu durum. 7 Haziran 2015 seçimlerine çok kısa bir süre önce kuruluşumuzun yapılmış olması, kendimizi tanıtmak için yeterli zamanı bizlere tanımamıştır. Akabinde ise Genel Başkanımız Prof. Dr. Abdurrahim Karslı’nın geçirdiği üzüntü verici rahatsızlık, yaklaşık 8 ay yoğun bakım,3 yılda irili ufaklı, karaciğer nakli dâhil 8 operasyon içeren hastalık süreci bizleri uzun süre siyasetin dışına itmiş oldu. Malumunuz olduğu üzere ülkemizde siyasi partiler, özellikle yeni kurulan partiler lidere dayalı faaliyet yürütürler. Geçen yılın başından itibaren Genel Başkanımızın sağlığına kavuşmasıyla birlikte, sönmeyen ateşi alevlendirdik, kopan ipi düğümledik yolumuza devam ederek siyasette eskisinden daha iddialı olduğumuzu söyleyebilirim.

-Sizin de bildiğiniz gibi erken seçim konusunda söylemleri bulunan partiler var.  Olası erken seçim durumunda partiniz seçime hazır mı?

Az önce de belirttiğim gibi, artık Genel Başkanımız sağlığına kavuştu ve Merkez Parti olarak sahadayız. Kısa sürede gördük ki halkımızın bizlere yoğun bir teveccühü var. Zaten mevcut durumda kurulu teşkilatlarımız var. Ülke genelinde teşkilat çalışmalarımıza devam ediyoruz, şu an 50 il ve 300 ilçede kuruluş ve kongrelerimizi yapıyoruz. Kongrelerimizi en kısa sürede tamamlayarak herhangi bir baskın veya erken seçime hazır olacağımızı herkesin bilmesini isterim

Hüsnü bey, Sayın Karslı’nın hukuk profesörü aynı zamanda büyük bir iş adamı olduğunu, AKP’nin kurulumunda kendisinin de katkılarının olduğunu biliyoruz. Sayın Karslı neden yeni bir parti kurma gereksinimi duymuştur?

Genel başkanımız Ülkemiz adına atılan her adımı, kim tarafından atılırsa atılsın desteklemektedir. Ak Partinin kuruluşunu da birçok vatandaşımız gibi ülkenin menfaatine olacağını düşünmüştür. Ancak bu iktidarın ülkemize faydadan çok zararı dokunduğunu ve daha da zarar vereceğini düşünen genel başkanımız 2011 yılından itibaren siyasi çalışmalarına başlamış ve 07.07.2014 tarihinde Merkez Parti’yi kurmuştur. Buradaki amaç ülkemizi, sürüklendiği felaketlerden korumaktı. Bugün bakıldığında ne kadar haklı olduğunu görebiliyoruz.

Sizce Ülkemizin refahı için başkanlık sistemimi yoksa parlamenter sistem mi olmalı?

Parlamenter veya başkanlık sistemi tartışmasından daha çok, güçlü bir kuvvetler ayrılığı üzerine inşa edilmiş bir sistemin olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kuvvetler ayrılığı sistemini; yasama, yürütme ve yargı belirgin şekilde ayrılmış olarak, sisteme yerleştiremezsek, adı ister parlamenter isterse başkanlık sistemi olsun ülkemize bir faydası olmayacaktır.

Ancak kuvvetler ayrılığı düzgün bir şekilde oturtulabilirse, parlamenter veya başkanlık sisteminin hiçbir farkı kalmaz.

-Türkiye’deki siyaset anlayışına göre muhafazakâr partilerin geneli din üzerinden götürülmekte. Size göre bu tip siyasetin ülkemiz açısından artı veya eksileri neler olabilir? Kısaca açıklar mısınız?

Merkez Parti; güven ve istikrarın bozulduğu, ayrışmanın ve ötekileştirmenin zirve yaptığı, devletin, ordunun, hukukun ayaklar altına alındığı, siyasetin, dinin rant aracı olarak kullanıldığı bir dönemde aziz milletimizin siyasi iradesini hakkıyla temsil etmek için kurulmuştur.

Din, felsefi inanç, milli değerler, demokrasi, insan hakları gibi değerlere saygılıyız ve bunların istismar aracı olarak kullanılmasına karşıyız.

Kurucuları ve mensuplarıyla farklı fikri altyapılardan, farklı inançlardan ve farklı bölgelerden gelmiş insanların ortak dost çatısıdır.

Din üzerinden, tarihe mal olmuş kişiler üzerinden, milli ve manevi değerler üzerinden siyaset yapmayacağız.

Millete yalan söylemeyeceğiz, şahsi menfaatlerimizi gözeten bir siyaset üretmeyeceğiz.

Partimiz, milletimizin kültür değerlerine, inançlarına saygılı ve bağlıdır.

Partimiz en üst kimliğimiz olan insan merkezli insan merkezli bir politikayı, “ halka hizmet hakka hizmettir “ siyasetini, barışçı ve uzlaşmacı fikir anlayışını esas alır.

Biz sadece parti değil, Türk siyasetinin aynı zamanda gönül ve ahlak ocağı olmasını hedefliyoruz, sözde siyaset yapmayacağız.

Bütün bu düşüncelerle Merkez Parti, BÜYÜK TÜRKİYE’nin kurucu iradesi ve savunucusu olmak, BU VİCDANSIZ ÇAĞIN VİCDANI OLMAK için yola çıkmıştır.

– Merkez Parti olarak, mevcut yönetim sistemini olumlu veya olumsuz yönleriyle nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu sorunun cevabı için 18 yıl boyunca iktidarda olan Ak Parti hükümetinin yaptıklarına bakmamız yeterli. Bu süreçte, ülke ekonomisinin geldiği durum ortada; milletimiz büyük oranda fakirleşti buna rağmen hala tüketim ekonomisine yönlendirilip teşvik ediliyor, sadece bugünümüz değil geleceğimiz de borçlandırılarak ipotek altına alındı, kamu işletmeleri kapatıldı, Cumhuriyet tarihi boyunca elde edilen kazanımlarımız hiç edildi, kamu mallarının yağmalanmasına dönüşen özelleştirme (güzelleştirme) uygulamaları yapıldı, yolsuzluk ve yasaklar da dünyada zirveye yerleştik, temel hak ve özgürlüklerde ise son sıralardayız.

Parlamento etkisizleştirildi, seçilmişler atanmışların yetki, salahiyet ve sorumluluğu altına alındı, tek adam hegemonyası her yere egemen oldu. Yargı, hak, hukuk, adalet ve ahlak ayaklar altına alındı. Liyakatin tanımı bir partiye üye olmakla eş değer oldu.  Eğitim ve diyanet kurumları, siyasetin arka bahçesi haline getirilmiş durumda. Yasama, yürütme ve yargı erkleri tek bir merkezde toplandı.

Dindar toplum yetiştireceğiz derken, kindar bir toplum yetiştirdiler.

Sonuç olarak, ağacı gösteren meyvesidir ve bu hükümet bizlere zehirli meyve vermiştir.

Hüsnü Başkan’ım bizi kırmayıp Baskın Haber sayfamızın misafiri olduğunuzu için teşekkür ederiz.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

pub-1785681847249596 2497439732