ERZURUM’UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 102. YILDÖNÜMÜ

Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıldönümü kentte düzenlenen törenlerle kutlandı. İlk olarak Erzurum Valisi Okay Memiş, 9. Kolordu ve Garnizon Komutan Vekili, Kurmay Başkanı Albay Osman Ertunç ve Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Havuzbaşı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koydu.

Gündem Yayın: 12 Mart 2020 - Perşembe - Güncelleme: 12.03.2020 18:20:10
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Takip EtGoogle News
Başkan Sekmen, günün anlam ve
önemini belirttiği konuşmasında, “Binlerce yıllık tarihi geçmişi boyunca savaşlara, muharebe
ve gazalara tanıklık eden Erzurum, bildiğiniz üzere Şubat 1916’da Ruslar tarafından fiili olarak
işgal edilmiş, acılarla, binbir türlü eza ve cefayla yaşanan iki yıl, yine böyle bir 12 Mart
sabahında, yerini hem de ‘Allah Allah’ nidalarıyla aydınlığa bırakmıştı. İşte bugün o
karanlıklardan aydınlığa çıkıldığı günün 102’nci yıldönümü” dedi. “Bugün, Dadaşların
şahlandığı ve kendi kaderini ancak kendisinin tayin edeceğini tüm dünyaya haykırdığı günün
yıldönümü... Ve bugün, vatan toprağına gözünü dikmiş olan ne kadar düşman ve hain varsa,
bu mukaddes beldeden silip süpürdüğümüz günün yıldönümüdür. Dolayısıyla 12 Mart,
Erzurum’un kurtuluş günü olduğu gibi aynı zamanda direniş ve şahlanış günüdür” diyen
Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Üzerinde yaşadığımız bu toprakların her metrekaresinde
kan vardır, uğruna feda edilmiş binlerce can vardır. Bu topraklarda erlik vardır, kahramanlık
vardır, tarihe altın harflerle yazılmış destanlar vardır. Bu topraklarda aşk vardır, sevda vardır,
bağlılık, sadakat ve muhabbet vardır. İşte bu aşk ki; adı vatandır, bayraktır, millettir. Adı
bağımsızlıktır, özgürlüktür, hürriyettir, istiklaldir, istikbaldir. Bu topraklar işte bu sebepledir
ki, Dadaşlara yurt olmuş, yuva kalmıştır. Kaldı ki… Tarihi geçmişe dönüp bakan herkes
rahatlıkla görecektir ki; Anadolu’nun kurtuluş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş adımları da,
zaten bu yurtta ve bu yuvada atılmıştır.”
Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, ayakta duran insanlar ve takım elbise
“12 MART DEMEK, ERZURUM DEMEK,
ERZURUM DEMEKSE TÜRKİYE DEMEKTİR”
Başkan Sekmen, konuşmasında tarihsel sürece de vurgu yaptı. Sekmen, şunları kaydetti: “12
Mart 1918’de milli şahlanışın yaşandığı bu memlekette; sadece ve sadece bir yıl sonra
Erzurum Kongresi toplanmış ve tarihe ‘Vatan bir bütündür, asla parçalanamaz’ hükmü kaydı
düşülmüştür. Erzurum Kongresi ile milli direnişin sembolü olan bu kadim memleket,
nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna öncülük etmiş, bağımsızlığımızın vücut
bulduğu sağlam bir zemine dönüşmüştür. Hal böyle olunca; 12 Mart, milli tarihimiz açısından
çok kıymetli bir zaman dilimi olmuş ve bu hal üzere Erzurum, Anadolu’nun ve dahi Türkiye
Cumhuriyeti’nin tarifi haline gelmiştir. Şimdi burada o tarifi yapmak gerekirse eğer:
Bilinmelidir ki; 12 Mart demek, Erzurum demek; Erzurum demekse Türkiye’nin ta kendisi
demektir… Tabi, 12 Mart’a yine çok özel bir anlam kazandıran hususlardan birisi ise, bu
günün aynı zamanda İstiklal Marşımızın kabul günü oluşudur… Bu vesile ile İstiklal Marşımızın
kabul edilişinin 99’uncu yılını da buradan kutluyor, milli şairimiz merhum Mehmet Akif
Ersoy’u da rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum. 12 Mart elbette bizim ve milletimiz için
sadece milli imanı ifade etmiyor… 12 Mart, bu tarihten önce yaşanan karanlık günleri de,
aslında hafızalarımızda saklı tutuyor… Az önce de ifade ettiğim gibi; Erzurum’un yaşadığı son
işgal, hepimizin de malumu olduğu üzere Rus işgalidir… Ermenilerin de parçası olduğu bu
işgal, aslında Erzurum için karanlık günlerin de başlangıcı olmuştur… Erzurum’da yıkıcı
faaliyetlerde bulunan, hunharca cinayetler işleyen Ermeni çeteciler, tarihi vesikalarla sabittir
ki; 3 ay içerisinde 50 bin Müslüman Türkü soykırıma uğratmışlardır.”
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava
“ERZURUM ŞEHİTLER OTAĞIDIR”
 
Başkan Mehmet Sekmen, Dadaşlar diyarının bir şehitler yatağı olduğunu kaydetti. Sekmen,
şöyle devam etti: “Doğu’nun muzaffer kumandanı Kazım Karabekir Paşa’nın o dönemlere
ilişkin olarak günümüze aktardığı bilgiler ve resmi devlet tutanakları bile Erzurum’da yaşanan
mezalimin boyutlarını tek başına ortaya koymaya yetmektedir. Buna ek olarak, çeşitli
zamanlarda gerçekleştirilen toplu mezar kazılarında elde edilen bulgular, Dadaşlar diyarının
nasıl bir Ermeni vahşetiyle karşı karşıya kaldığını gözler önüne sermektedir. Üçüncü Ordu
Kumandanlığı’nın 12 Mart 1918 tarihli raporunda özetle deniliyor ki: Ermeniler Erzurum’da
ele geçirdikleri 278 İslami hanesini kapatmış, cümle sakinlerini katletmişlerdir. Ayrıca 42
Müslüman, hanelerinde pek ağır mecruh olarak bulunmuştur. Irzlarına tecavüz edildikten
sonra katledilen kadınların ciğerleri duvarlara asılmış, genç kızların karınları deşilmiş ve
vücutlarına benzin dökülerek ihrak edilmiş birçok çocuk ve erkek bulunmuştur.”
Bu raporda anlatılanlar sadece birkaç köy içindir. Bunun daha Alaca’sı var, Ilıca’sı var.
Pasinler’i var, Tortum’u var, Çat’ı var, Horasan’ı var, Hınıs’ı var. Diri diri yakılan 3 bin
Erzurumluyla, daha Yanıkdere’si var. Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konaklarında bir
araya toplanıp, konaklarla birlikte yakılan yüzlerce masumun canı var. Tarihi belge
istiyorlarsa belge, bilgi istiyorlarsa bilgi… Arşivlerimizde Ermeni çetelerinin Erzurum’da
hunharca işledikleri her cinayetin tutanakları var, raporları var, kayıtları var… Ve o kayıtlar:
Eldeki ve arşivlerdeki belgeler Erzurum’da, üç ay içerisinde Ermeni Hınçak ve Taşnak çeteleri
tarafından katledilen Müslüman Türklerin sayısı tamı tamına 50 bindir diyor… Hatta bu
Ermeni çetecilerin, bırakın savunmasız insanlara yaptıklarını, hayvanata zulmedecek kadar
nasıl barbarlaştıklarını ortaya koyan tarihi vesikalarımız bile var… Her belge mezalimi
özetliyor… Her evrak cinayetleri anlatıyor… Tarihi arşivlerde elinizi nereye atsanız; altından
annelerinin karnında süngülenen yavrulara dair kayıtlar çıkıyor… O yıllara dair hangi belgeye
baksanız, karşınıza başları gövdelerinden ayrılan Müslümanlar ve gözleri oyulmuş olan
biçareler çıkıyor… Hani sürekli diyoruz ya: Erzurum şehitlerin otağıdır, diye… Biliniz ki, işte bu
sebepledir, işte bu yüzdendir.”
“ERZURUM ANADOLU’NUN ÖNSÖZÜDÜR”
“Yıllar geçiyor, yol ve yöntemler değişiyor belki ama emperyalizmin Anadolu planları hiç
değişmiyor. Görüyor ve biliyoruz ki; Geçmişte doğrudan işgal ettikleri bu toprakları, bugün de
dolaylı yollardan işgale kalkışanlar var” diyen Başkan Sekmen, sözlerini şöyle tamamladı:
“Üzerinde bulunduğumuz coğrafyayı kan ve gözyaşıyla yeniden imar etmeye ve bu bölgede
küresel bir güç oluşturmaya kalkışanlar var… Sevr ile tarih sahnesinden silmeyi
başaramadıkları Türk milletini, bugün binbir türlü hile ve desiseyle bertaraf etmek isteyenler
var... Büyük ve Güçlü Türkiye hedefimize ket vurmak için çalışanlar var, mazlum ümmetin
umudu oluşumuzdan rahatsız olanlar var… En kötüsü de, tıpkı geçmişte olduğu gibi, içimizde
bu hain emellere bugün bile alet olan, taşeronluk yapan ve kuklalık eden mihraklar var… Ama
bilmiyorlar ki, karşılarında tarih boyunca erlik ve kahramanlık destanları yazmış olan bir illet
var… Bilmiyorlar ki, karşılarında vatanına, milletine ve bayrağına ölümüne bağlı; istiklali
uğruna can vermeyi canına minnet sayan bir millet var... Ve unutulmasın ki! Kendisini vatan
bellemiş olanlara bağrını açmış olan Anadolu’da, düşmanların ve hainlerin alayını birden
gömmeye yetecek kadar toprağımız da var, hamdolsun buna yetecek gücümüz de var…
Erzurum; Anadolu’nun önsözü… Ve Erzurum; Türkiye’nin muhkem bir kalesidir…
Dolayısıyla bundan 102 yıl önce milli kurtuluşunu yaşayan bu mübarek beldeye, ekonomik
kurtuluşunu da, inşallah yine hep birlikte yaşatacağız… 1918’de eller birbirine nasıl
kenetlenmişse, esarete karşı nasıl omuz omuza durulmuşsa, bizler de bugün aynı ruh ve aynı
duruşla yokluğa ve yoksulluğa karşı duracak; şehrimizin huzuru, refahı, sıhhat ve selameti için
 
yine hep birlikte çalışacağız… İşte bu duygu ve düşüncelerle; Bundan 102 yıl önce Erzurum’un
Türk beldesi olma mücadelesini veren ve bize bu vatanı emanet eden başta
Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Doğu’nun muzaffer
kumandanı Kazım Karabekir Paşa, silah arkadaşları, o günden bugüne Hakk’a yürüyen tüm
şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve sıhhat diliyor,
hepinizi en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum.” Konuşmaların ardından mehteran takımı
gösteri yaptı. Başkan Sekmen ve protokol üyeleri, Havuzbaşı’ndaki törenin ardından Karskapı
Şehitliği’ne geçerek aziz şehitlerimizin kabirlerine karanfil bıraktı.
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

pub-1785681847249596 2497439732