Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Yaptırım tehditleri bizi yerli tasarım ve üretime daha motive ediyor

ABD Başkanı Trump'ın imzalayacağı ve Türkiye'ye de yaptırım getiren savunma bütçesiyle ilgili son dakika açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "S-400, F-35 ile başlayan süreçte bizi yaptırımlarla tehdit edenler, tehditlerin bizi yerli tasarım ve üretime daha motive edeceğini bilmelidir" dedi.

Gündem Yayın: 21 Aralık 2019 - Cumartesi - Güncelleme: 21.12.2019 00:11:51
Editör -
Okuma Süresi: 11 dk.
Takip EtGoogle News

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifine ilişkin görüşmeler kapsamında TBMM genel kuruluna hitap etti. ABD Başkanı Donald TrumpTürkiye'ye de yaptırım içeren 738 milyar dolarlık savunma bütçesini bugün onaylayacağını açıkladı. Bu gelişmenin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "S-400, F-35 ile başlayan süreçte bizi yaptırımlarla tehdit edenler, tehditlerin bizi yerli tasarım ve üretime daha motive edeceğini bilmelidir." diye konuştu.

"2020 BÜTÇESİ REFAHA DÖNÜŞECEKTİR"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay konuşmasında bütçeden bahsederek, "İyi bütçe uygulamaları ve mali disiplin, hükümetimizin güven veren politikaları ile özdeşleşmiştir. 2020 bütçe hazırlık sürecinde, bütçemizin ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerimize hizmet eden bir yapıda olması temel önceliğimiz olmuştur. Bu çerçevede 2020 bütçesi, Türkiye ekonomisinin yoluna daha da güçlenerek devam etmesine katkı sağlayacak bir bütçedir. Bütçe, dünyanın ilk 20 büyük ekonomisinden biri olan Türkiye bütçesi olarak, finansal istikrara vesile olacak bir vizyon içermektedir. 2020 bütçesi, enflasyon ve faizlerin daha da düşmesini sağlayarak vatandaşlarımıza verdiğimiz sözleri hayata geçirmemizi sağlayacak, kaynaklarını faize değil yatırıma, üretime ve topyekün refah artışına dönüştürecektir. Bütçemiz, fakiri, fukarayı, yetimi, çocukları, gençleri, kadınları, engellileri; toplumun tüm kesimlerini gözeten ve kollayan özellikte yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız da dahil hepimizin bütçesidir. Aynı zamanda iç ve dış kaynaklı tüm tehditlere, yerli ve milli savunma sistemleri ile en güçlü şekilde karşılık veren ve bertaraf eden Türkiye'nin bütçesi olarak hazırlanmıştır" ifadelerini kullandı.

"BÜTÇE POLİTİKALARIMIZ BU DENGEYİ KURMAYA YÖNELİKTİR"

Ekonomisini toparlamış, güney sınırlarındaki oyunu bozmuş, birlik ve beraberliğini koruyan bir Türkiye olarak ilerlemeye devam ettiklerini söyleyen Oktay, "Yola çıktığımızda hedefimiz, sadece Türkiye'yi büyük ve müreffeh bir ülke yapmak değil, aynı zamanda ekonomik büyümenin toplumumuzun tüm kesimlerine daha adil ve dengeli yansıması idi. Bütçe politikalarımız bu dengeyi kurmaya yöneliktir. Gelir dağılımını ölçen 'Gini katsayısı', 2002 yılındaki 0.44 seviyesinden 2018 yılında 0.408'e düşmüş olması da bu durumu teyit etmektedir. 2003-2018 arasında ekonomimiz görülmemiş boyuttaki küresel krize rağmen yıllık ortalama yüzde 5.6 oranında büyüttük. 2020 yılında da yüzde 5 büyüme hedefimizle, küresel büyüme beklentisi olan yüzde 3,4 oranından daha fazla büyüme sağlamayı hedefliyoruz. Sadece ekonomiyi büyütmedik, vatandaşlarımızın refahını da artırdık. Satınalma gücü paritesine göre kişi başına gelirimizi ise 10 bin 685 dolardan 28 bin 44 dolara çıkardık. Avrupa İstatistik Kurumu "EuroStat" verilerine baktığımızda; satın alma gücü paritesine göre Türkiye'de vatandaşlarımızın ortalama alım gücü, Avrupa Birliği'nde yaşayan ortalama bir vatandaşın alım gücünün üçte ikisine ulaşmıştır" şeklinde konuştu.

"YAPTIĞIMIZ ATILIMLARA ALT ORTA GELİR GRUBUNDA OLAN ÜLKEMİZİ ÜST ORTA GELİR GRUBUNA YÜKSELTTİK"

"90'ların sonunda millet olarak topyekün şahadet getirdik, sonrasında AK Parti iktidarlarıyla tekrardan şaha kalktık" diyen Oktay, "Son 16 yıldır yaptığımız atılımlara alt orta gelir grubunda olan ülkemizi üst orta gelir grubuna yükselttik. Milli gelirimizi 3.3'e katlayarak 236 milyar dolardan 2018 yılında 789 milyar dolara çıkardık. Refahı arttırdık. Kişi başına milli gelirimizi 2002 yılındaki 3 bin 581 dolar seviyesinden 2.7 kat arttırarak 2018 yılında 9 bin 693 dolar seviyesine ulaştırdık. İhracatta ürün ve Pazar çeşitliliği sağlayarak ihracatımızı 4.7 kat arttırdık. 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatımızı 2018 yılında yaklaşık 168 milyar dolara ulaştırdık" dedi.

"OTOMOBİL PROJESİNDE KRİTİK BİR EŞİĞİ AŞMAK ÜZEREYİZ"

Oktay yerli otomobile ilişkin olarak, "Yürüttüğümüz önemli projelerden olan Yerli Otomobil Projesinde kritik bir eşiği aşmak üzereyiz. Yerli Otomobil Projesini elektrikli, otonom ve bağlantılı araç teknolojilerinin temelden dönüştürdüğü otomotiv endüstrisinde geleceğin teknolojilerini yakalamak açısından bir fırsat olarak görüyoruz. Yerli otomobili prototipi 27 Aralık'ta kamuoyuna tanıtılacaktır. Elektrikli otomobil üretimine dönük büyük bir ekosistem, bu girişim ile birlikte hayata geçmiş olacak. Ayrıca oluşan ekosistem, uçan araç, insansız otonom sistemler gibi daha ileri teknolojilere de altyapı oluşturacaktır" diye konuştu.

"TEHDİTLERİN BİZİ YERLİ TASARIM VE ÜRETİME DAHA DA MOTİVE EDECEĞİNİ BİLMELİDİR"

Oktay, S400 ve F35 ile ilgili olarak şunları kaydetti:

"S-400 ve F-35 ile başlayan süreçte bizi yaptırımlarla tehdit edenler, savunma sanayinde gerçekleştirdiğimiz milli teknoloji hamlesine bakarak tehditlerin bizi yerli tasarım ve üretime daha da motive edeceğini bilmelidir. Türkiye, çok uzak değil yakın bir gelecekte kendi hava savunma sistemlerine, F-35 benzeri insanlı-insansız savaş uçağına, insansız kara savunma araçlarına sahip; ve tasarımdan üretime lider konumdaki ülkelerden birisi olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde milli güvenliğe dair özgüvenimiz artmış; dosta güven, düşmana korku salınmıştır. Milletimizin desteği, Hükümetimizin kararlılığı ve kahraman güvenlik güçlerimizin fedakâr çalışmaları ile terörü zayıflatıyor ve yok ediyoruz."

"BİZİM ÖNÜMÜZE BAKMA GİBİ BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ VARDIR"

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, yeni hükümet sistemi ile birlikte Meclisin önemini yitirdiği tartışmalarına ilişkin, "Biz de 2017'ye kadar parlamenter sistemle yönetildik, bunun 1950'ye kadar olanı demokratik olmayan parlamenter sistem, 1950'den sonra da yarı demokratik parlamenter sistemle yönetildik. Önemli olan zihniyettir ve bize göre bu yeni sistemin en büyük avantajı ve ülke için faydası da yasama ve yürütmenin net olarak birbirinden ayrılmış olmasıdır. Ama maalesef Meclisimiz, eski alışkanlığı olduğu için, Meclisin yasa yapma yerine, yürütmenin işlevini yapmasını arzu eder haldedir. Biz bu sistemin en büyük avantajlarından birinin bu olduğuna inanıyoruz, bir kere daha dile getiriyoruz. Eksiklikleri, noksanlıkları yok mudur? Elbette ki vardır. Bunların bir kısmı uyum yasalarıyla, bir diğer kısmı da yeni yapılacak kanuni düzenlemelerle ya da Anayasa değişiklikleriyle giderilebilir ama bizim önümüze bakma gibi bir yükümlülüğümüz vardır" ifadelerini kullandı.

Destici, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak, "15 Temmuz'da hain FETÖ darbe girişimine karşı ve onun arkasındaki güçlere karşı, bu Meclis kahramanca durdu. Başta Cumhurbaşkanımızın dirayeti, devleti yönetenlerin ferasetiyle kurumlarımız ama belki de en önemlisi bütün siyasi partilerimiz net ve ortak bir duruş sergilediler. Dolayısıyla ben, o gün gösterilen duruşun bugün bir kavga ya da ayrışma sebebi olmasını doğru bulmuyorum" şeklinde konuştu.

 

NE OLMUŞTU?

ABD Başkanı Donald Trump, içerisinde Türkiye'ye yaptırımların da yer aldığı 2020 savunma bütçesini imzalayacağını açıkladı. Trump'ın söz konusu bütçeyi onaylamasıyla Türkiye'ye S-400, F-35 ve TürkAkım projesiyle ilgili Türkiye'ye yaptırım uygulanacak.

TÜRKİYE'YE ÇEŞİTLİ YAPTIRIMLAR GELECEK

Tasarının Türkiye ile ilgili kısmında, Ankara'nın S-400 hava savunma sistemlerini alım işlemlerine devam ettiği gerekçesiyle Türkiye'ye F-35 uçaklarının teslim edilmemesi öngörülüyor.

Aynı zamanda Türkiye'ye ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele (CAATSA) Yasası kapsamında yaptırım uygulanması gerektiği belirtiliyor.

Bütçenin, "Ulusal Savunma Stratejisi Kapsamında Modernizasyon Programları" kısmında da Türkiye tarafından sipariş edilen uçakların alımı için 440 milyon dolarlık fon ayrılacağı kaydediliyor.

Tasarıda Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması gerektiği vurgulanıyor.

Tasarı, Savunma Bakanlığı'na, F-35 üretim bantları olan Lot 12, 13 ve 14 kapsamında, Türkiye'nin siparişlerini en üst seviyeye çıkararak üretime sokması ve ABD Hava Kuvvetleri için yapılandırılarak satın alması için ek fon sağlıyor.

RUSYA ORTAKLI TÜRKAKIM'A YAPTIRIM

Tasarıda, Rus enerji ihracatına katkı sağlayan enerji boru hatlarının inşasında çalışan bazı gemi şirketlerine yaptırım uygulanması şartı da bulunuyor.

Bütçe tasarısında, "Bu yasanın kanunlaşmasından sonraki 60 ve sonraki her 90 günde Dışişleri Bakanlığı, Hazine Bakanlığı'na danışarak Kuzey Akımı 2 ve TürkAkım projeleri veya bu projelerin yerine inşa edilecek diğer projelerin inşası için deniz seviyesinden 100 fit ve üzeri derinliğe boru hattı döşeyen gemilerin tespitine ilişkin raporu, ilgili kongre komitelerine sunacaktır" hükmü bulunuyor.

Bu projelere gemi sağlayan yabancı kişi ve kuruluşların da yaptırım için tespit edilmesi gerektiği

Son dakika: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Yaptırım tehditleri bizi yerli tasarım ve üretime daha motive ediyor

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

pub-1785681847249596 2497439732