AK SAÇLI ÜLKÜCÜLER

Taş Medreseli Ülkücüler Başkanı Mustafa Düleger ile ülkücülüğün derinlerine indik.Taş Medreseli Ülkücüler Derneği neden kuruldu, ve neler yapacakları ile ilgili bilgiler aldık.

Gündem Yayın: 02 Aralık 2019 - Pazartesi - Güncelleme: 02.12.2019 02:28:19
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Takip EtGoogle News

Sayın Dülger öncelikle kendinizi tanıtırmısınız; Merhabalar ben Taş Medreseli Ülkücüler Dernek Başkanı
Mustafa Dülger; Derneğimizi İstanbul İl Başkanlığı içerisinde Ankara'daki genel merkezin insiyatifi doğrultusunda
derneğimizi kurduk. Yıllardır eksik olan bir yapılanmayı meydana getirdiğimiz için mutluyuz.
Böylebir yapıya gerek varmıydı evet vardı ve gerekliydi niçin gerekiyordu,
Bizler bu dava için Bedel Ödemiş ülkücüler olarak yeni yetişecek ve yetişmiş olan gençlerle örnek
olabilmek için ve onlara bir şeyler verebilmek öğretebilmek için özellikle bir araya geldik.bir
sebebimiz'de burada bedel ödemiş çile çekmiş arkadaşlarımızın halen  davasının yanında MHP genel merkezinin yanında izinde
olduğunu öğrensinler diye burdayız.

Görüntünün olası içeriği: 4 kişi, T C Fatoş Ekşi dahil, oturan insanlar ve iç mekan
günümüzde bazı yanlış algılamalar vardı. genellikle bedel ödemiş arkadaşlarımızın bi kısmı devletimize karşı
MHP Genel Merkezi'ne Genel Başkanımız Devlet Beye karşı bir küskünlük kırgınlık varmış gibi bir algı oluşturuluyor.
bizler'de bu algıyı kırmak için buradayız. bu nedenle Dernek yönetimimiz'de
ülkücü camiamızın bedel ödemiş arkadaşlarımız'dan oluşmakta,

Oluşumumuzun kuruluşu itibariyle güzel tepkiler aldık. İnşallah bu birliğimizi ebediyen nesilden nesile devam ettireceğiz,

Bizlerin burada olma sebebi, ülkücü arkadaşlarımızın birçoğu, 17-18 yaşlarda bu dava için, küresel güçlere karşı mücadel verdik, içimizdeki hainlere karşı
verdiğimiz mücadele bu ülkenin egemenliği, için bu ülkenin, bayrağının, daima göklerde dalgalanması içindi.dış güçler
tarafından ülke üzerindeki oyunlarına karşı ufacık bedenlerimiz ile mücadele verdik. Bazılarına göre Ülkücü
hareket, bir sokak hareketi gibi görünse'de ülkücü harek, bir sokak hareketi değildi. bir
eğitim hareketiydi, üniversiteli öğrencilerinin var olduğu okumayı seven, bu ülke için kafa yoran, bu
ülkeyi düşünen vatanı'nı milletini seven, vatan evlatlarından oluşan bir hareketir.
Bizlerin elinde kitaplar vardı. bizler ülkü ocaklarında eğitimle büyümek isteyen gençlerdik.
ancak dış güçlerin aramıza sokmuş olduğu, nifakfaklar ile bizleri bir karanlık kapan içerisine çektiler.

Bizlere karşı gönderilen ve sol diye adlandırılan tarafın derdi, vatan millet değildi.
bizleri birbirimize kırdırmak isteyen, dış güçlerin ajanları idi bu insanlar milli bir görüşte değildi. sadece
insanlarla aramıza nifak sokmak amaçlı yetiştirilmiş ajanlardı,nitekim başardılar bizleri birbirimize düşürdüler.

Bizler ise aksine Devletimizi Milletimiz Bayrağımız için mücadele eden bir oluşumduk. bizleri
kendilerine bir engel gördüler. onun için bizleri yok etmeye kalktılar, bizleri kırmak için birçok silahlı oyunlara başvurdular,
okuyan gençlerimizi, pusulara düşerek Şehit ettiler. 17-18 yaşlarında canlarımızı Şehit ettiler.
işkence zulm edilerek önemli bir değerimiz olan ayrıca
bakanlık yapmış (Gün Sazak) gibi milliyetci bir vatan evladını şehit ettiler, ve onun gibi nice kardeşlerimize kıydılar.
Her gün artık cenazelere yetişemez olduk. Buna rağmen bu savaş ortamında bile biz çığ gibi büyüdük, baktılar ki öldürülerek bitmiyor ülkücüler.

 O Karanlık  İhtilal Planı Devreye Koydular

Bizler Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücüler ikdidara doğru halkıyla yürüyordu.
bunu gördükleri için rahatsız oluyorlardı.
Bizleri öldürmekle ve cezaevlerine atarak da bitiremeyeceklerini gördükleri için, topyekün tüm camiayı tüm eğitim
kadromuzla birlikte, cezaevlerine tıkıp, çeşitli işkenceler yaptılar. Uydurma suçlarla, işkencelerle, bizleri susturmaya
engellemeye çalıştılar. ülkenin birçok yerinde İstanbul'da Sağmalcılar cezaevinde, Mamak gibi Zindanlar'da,  
ulucanlar cezaevinde, ülkenin her tarafında Ülkücü harekata, karşı sistematik işkenceler uygulandı. En sonunda
bütün davaları birleştirerek, Ankara'da Milliyetçi Hareket Partisi davası oluşturdular.bizimle birlikte gibi görünen ancak
aralarında baktığımız zaman birçok hain ajan olduğunu gördük.
MHP çizgisini değiştirmek için ve bizleri bölebilmek için ellerinden ne geliyorsa onu
yaptılar. Yapılan tüm işkencelere cezalara karş,ı dimdik ayakta durmayı başardık. hep durmadan yılmadan devam ettik ülkücü
hareketi, ihtilaller ile bitireceklerini sandılar ancak başaramadılar. biz ceza evlerin'den çıktık, yine kaldığımız yerden devam ettik, yine
hep beraber olduk.
Bu zamana kadar çok seçime girdik, çok büyük başarılara da ulaştık ancak Karanlık Güçler hiçbir zaman
peşimizi bırakmadı. bizleri her zaman bölme faaliyetlerini sürdürmeye devam ettiler, her şeyerağmen daha güçlü dimdik
ayakta kalıp mücadelemize devam ettik.

Erdem Talaş:Sayın başkan taş medreseliler mevcut siyasi gündemle ilgili yaşananlar için ve iktidarı
destekleyen milliyetçi hareket partisi ile ilgili düşünceleriniz nelerdir.

Mustafa Dülger; Bizler 12 Eylül'den önce Milli bir mücadele veriyorduk.
ancak o zaman Devlet bölünmüştü kolluk kuvvetleri bile iki ikiye bölünmüştü bir kısmının ismi polder liler
olarak adlandırılıyor, diğer kısmının ise pol 1, olarak adlandırılıyordu. Güç iktidara göre değişiyordu, kimi zaman
polderlilerin elinde oluyor, kimi zaman pol 1 lerin elinde oluyordu, şimdiki konjöktör öyle değil, bizlerin mücadelesi
devletin içinde olan, İhanet şebekelerinin çok fazla olmasından dolayı idi

Bugün 15 Temmuz vakasından sonra, Devletin içerisindeki hainler temizlendi.

Devletin içerisindeki tüm yurttaşlarımız tüm kamu personeli yüzde doksanı
Vatanına milletine bağlı, bizler gibi vatan evlatlarından oluşmaktadır. artık Gözümüz arkada değil.

Erdem Talaş: Sayın Başkan ülkücü hareketin oluşumu ile ilgili bir kesim Türk milliyetçiliği ayrımı, diğer bir
kesime göre de ırkçı gibi gösterilmesi ile ilgili ne söylemek istersiniz.

Dülger; Ülkücü hareket Aslında Türkiye'nin bir minyatürü, mozağiyidir yani her
ırktan kürt,türk,laz,çerkez,vs vatandaşlarımız'dan Ülkücü hareket içerisinde vardır. Edirne'den Kars'a diyebileceğimiz kadar her türlü insanın
her türlü vatandaşın Ülkücü hareket içerisinde bulunmak şartı, sadece vatan millet Sevdası olan bütün halkımızın, bütün Vatandaşlarımızın
var olabildiği var olacağı bir harekettir. rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in bir sözü vardır, bir Kürt ne kadar
Türk ise bir Türk o kadar kürt'dür yani bir Kürt kadar Kürdüm bir Türk kadar Türk'üm türk kürt kardeşlerimiz
arasında hiçbir fark yoktur. bizlerin arasında şehit olan, Nice kürt kardeşimiz vardı, Dolayısı ile halen teşkilatlarımız
içerisinde, var olan birçok Kürt kardeşimizin mevcut olduğunu biliyoruz, herkesler'de bunu biliyor.

Erdem Talaş:Sayın başkan Taş Mektep ülkücüleri olarak kendinizi nereye koyuyorsunuz

Mustafa dülger :Bizler açık bir sivil toplum kuruluşuyuz. diğerlerinden tek farkımız, bu ülkenin her cefasını çekmiş bir oluşumuz.
biz sivil toplum örgütleri olarak, Ülkücü hareket olarak, ülkemizde oynanan oyunları görmemiz gerekir. bazen devlet adamları seçilmiş
olması sebebiyle, her şeyi göremeyebilir. bizler uyarıcı birim ler olarak var olmalıyız. Bizler ülkücü hareketin
derin gücüyüz, bu aziz milletin devletin, vatan sever evlatları olan, derin gücüyüz.

Taş Medreseliler Başkanı Mustafa Dülger; bu vesileyle sizlerin vasıtası ile, gençlerimize de şöyle seslenmek istiyorum.
gençler Ülkücü hareket bir Eğitim yuvasıdır, devlet meselelerine millet meselelerine topluma ahlaka saygı duyan bir
harekettir. Dolayısıyla hepinizi bekleriz. Bu hareketin devamını Sizler getireceksiniz, sizler koruyacaksınız sizler
sahipleneceksiniz. kalın sağlıcakla hepiniz Allaha Emanet olun.

Özel Haber ErdemTalaş
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

pub-1785681847249596 2497439732